herşey olacağına varır demek istemiştir. ama işte tam türkçe çeviri yaptığından batırmıştır. writing sınavında essay yazarken ben de "One Language ,One Person, , two languages, two people " gibi bir saçmalığa imza attığımdan gayet anlıyorum.
"what is your name", "my name is x", "where are you from", "what time is it" gibi ingilizce dersi müfredatının en önemli kısmını oluşturan kalıp cümlelerin arasına eklenmesi gereken felsefik cümle.
özne nedir sıfat nedir fiil nedir bulmakta zorlandığımız fakat terimcenin ilk atasözü olma özelliği taşıyan sözcük öbeği.. anlamı yoktur.. tıpkı şey gibi.. mm dur dilimin ucunda. heh. (bkz: başaklar boy vermeden kör buzağı topallamazmış)
fatih terim'in felsefi cümlesidir.
"herşey oluşan birşeydir." anlamına gelmez ama en yakın anlamı budur.
fatih terim'in ne anlatmak istediğine gelirsek, sanırsam;
"everything is something happened. what can i do sometimes?" (herşey olabilir, ne yapabilirim ki bazen?) diye çıkarttım ben, daha farklı da çıkartılabilir.
fatih terimin über ingilizcesi ile söylemiş olduğu vecize. cern de yapılan deneyler ve büyük hadron çarpıştırıcısı aslında fatih terimin o gün söylediklerini çözmek için yapılmıştır. isviçreli bilim adamları, 'ingilizceyi tam öğrenemeyen uzaylıların gönderdiği bir şifre olabilir' diyerek olayın vehametini bize açıklamakadır. konuşmanın bu kısmının dünyada herşey olabilir, kıçınızı kollayın manasına geldiği cern kulislerinde konuşulmakta.
zaytungun son dakika haberlerinden birine de konu olmuş bir söylemdir.
--spoiler--
Fatih Terim, Eskiden Yapmış Olduğu "Everything is something happened" Açıklamasının, O Dönemin Koşulları içinde Değerlendirilmesi Gerektiğini belirtti.
--spoiler--
everything is something happens demeye çalışmıştır kanımca. zira böylesi az da olsa daha bir anlamlı oluyor. cümleyi öncesiyle değerlendirirsek sanırım ne anlatmaya çalıştığını daha iyi anlarız:
-it's the football, that's the football.. something happened.. everything's something's something happens...,
açıklamalı tefsirli meali : bazen her şey olabilir. bazen her şeyi yapsanız da işin olacağına varacağı anlamına gelir. konuşmanın arkasından gelen on the tabela ile de her şey alın yazısı ne yazılıysa onu yaşıyoruz demek istenmektedir.
bir arkadaşım var, quantum fiziğini yalayıp yutmuş, soğuk füzyonu sindirmiş. nasılsa bu laf edildiğinde duymamış, bahsettim kendisine geçenlerde, o gün bugün kitlendi, çözemiyoruz.