diye uzaar gider. bu başlık altında hepsinden örnek verebiliriz.
ama ben eve gelen sevmediğim bir akrabam var, dayımın oğlu.onun üzerinden yürüyeceğim.
abi sevmiyorum çünkü çocuk iki yüzlünün teki. ama bize geldiğin de mecbur yanında olmak zorundaymışım.
niye lan, niye zorundayım bu denyo ile beraber vakit geçirmeye. bazen tuvalete giriyor, 2 saat çıkmıyorum. bazen bakkala diye gidiyor ve gelmiyorum. ayıp oluyor diyor annem. hoşgeldin edip de köşeye çekilmek te olmuyor.
muhabbet de dönmüyor. öyle ortada ceviz badem, halı deseni inceleyen suratlar, hiç kimsenin açık olupta izlemediği televizyon, ve tik tak, tik tak diye öten saat sesi.
E ne yapalım hoş gelmiş. Gelen misafir Allah'ın misafiridir. Misafir 10 kısmetle gelir, 1'ini yer, 9'unu bırakır size.
Yüz ekşitilmez, nadan davranılmaz.
Diyeceği varsa diyecek, yiyeceği varsa yiyecek, sonra kalkıp gidecektir zaten.
Ha bu arada, şu ciddi bir görgü kuralıdır ki Artık atlanan, geçe kalan misafire bir oda hazırlanır. Gitme bugün burada kal denir. Ev sahibi bunu yapmazsa, o da nadan davranmış olur.
Sen hazırlığını yap, yatağını göster buyur et, kalmazsa kalmaz.