olsa olsa ramazan ayında gerçekleşecek olay. en azından bizimkiler sadece ramazan ayında sahura kalkar, oruç tutar.
alınan alkol oranıyla doğru orantılı olarak kafa iyi olur, denge şaşar. saatlerce beraber içip, duygusallığın amına koyduğunuz arkadaş grubundan biri "yeter artık geç oldu, gidelim güzelleşelim" der ve gecenin bir yarısı eve doğru yol alınır. yolda dolmuş muhabbetleri, kusucam galibalar, bizimkiler bu halimi görse sikerler vs vs.
nihayet sokağa varılır.
aslında evin bulunduğu sokağa girince anlamalıydım böyle bir terslik olacağını. daha dakika 1 gol 1; davulcuyla burun buruna gelme, davulcunun; "doldur be meyhaneciyi çaliym mi ağbi?"lerinden kurtulma çabaları..
kapıya varılır.
"anahtar nerde lağn?" derken daha önce 5 kez yoklanan cepten çıkar anahtar, kapı; davulcunun ritmine ayak uydurulur şekilde açılır, ışıklar yanıyordur, ana-baba-bacı-gardaş içeri girmeye çalışan ve çakmağı çaksan havaya uçacak kadar tehlike barındıran o gariban bünyeye kilitlenir. baba sinirlenmiştir, fakat ana yüreği dayanamaz; açsan gel otur...
kıssadan hisse; ramazanda içki içeceksen sabahla.. sabahlamayacaksan içme..