birde yanında pijama ile bile gezmeyen bir kadına sahip adam modeli vardır. o da arkadaşlarıyla akşam kağıt oynamayı yeğeler ve gitmez eve.
(bkz: salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk ya)
genellikle de eve gelmesi istenmeyen kocadır, kendisi. eve gitmek istemeyen koca el-mecbur eve gitse bile bir afra bin tafradır! ne çocuklarına bir güler yüz gösterir, ne de eşine. soruları sıralıdır;
>yemek hazır mı?
>ne var yemekte?
>bu ses ne?*
>kumanda nerede?
>çayı koydun mu?
>neden su yok masada?
.
.
.
uzaar gider böyle sorular. hele ki eşi ev hanımıysa, yani ona göre sabahtan akşama kadar evde oturmaktan başka bir şey yapmamışsa; sorular daha bir sert tonlu olur.
e bu adamın karşısında ki de robot değil ya! o da kendi üslubunca cevap verir. bağırır, surat asar, dırdır eder, ağlar...vs.
demem o ki eve gitmek istemeyen koca, evine gitmek isteyen koca olmak istiyor mu istemiyor mu? istiyorsa bir şekilde güzelleştirir ilişkilerini, yok zaten dışarıya gitmeye meyilli modda ama bahaneden yoksunsa kimse tutamaz beyfendiyi.
Büyük çoğunlukla karısının, üzerine yapacağı baskılardan, susmak bilmeyen çocuklardan, yada bir sıkıntıdan doalyı eve gelmemek isteyen, bir pub'da içen, arkadaş ortamına takılan, eve gideceği zamanda geç saati bekleyen kocadır.
