eve giren hırsız "ney"i çalmaz.
-what ne demek
+ne demek
-ben de onu diyorum ne demek
burada karşındaki ne olduğunu biliyorsa ayrı anlamda bilmiyorsa ayrı anlamda devam ettirirsiniz espriyi.
Beyaza calmaz. Yakalanirsa mora çalar. Sonrasında ise kıraçalar (bkz: kıraça). Aci patlicanı hirsiz çalmaz. Kılıfı hazir diilse minareyi çalmaz. Hadi simdi yallah. Sen istedin bunu.
eve girmişse evin dışında mevcut olan çalınabilmesi olası hiçbir şeyi çalmaz, çalamaz. aslında burada hırsız yabancılaşmıştır. bu yabacılaşma çok yönlü bir yabancılaşmanın ta kendisidir. bir feda kapitalist dünyada hırsız bir eve girmeye adeta sürüklenmiştir. diğer yandan hırsız başka hanelere yabancılaşır; öyle ki, hırsız çalabileceklerini girdiği evde çalınabileceklerle sınırlar; artık diğer tüm evler ona yabancıdır. nietzsche'nin efendi-köle diyalektiğindeki gibi başlangıçta güçlü olan hırsız çalınabilecek tüm eşyaları çalabilecek hırsız bir eve girdikten sonra girdiği evin çalınabileceklerinin kölesi olmuştur. kendini kısıtladığı sürece aklı hep başka evlerde çalınabilecek nice değerli eşyalara takılır kalır. hani böyle toplu olarak gidilen bir yemekte ne sipariş verirsen ver insanın aklı hep masanın diğer üyelerinin yediklerine gider. burada aslında iktisattaki oyun teorilerine yatay geçiş yapılabilir. ama ben yapmıyorum. bir hırsızın sırtından yeterince geçindim. *