anne: ekmek al kızım.
kız: peki anne.
( hemen evet cevabı alan anne işkillenir.)
anne: nerden alacaksın ekmeği?
kız: şurdan bakkaldan anne.
(fırın daha uzaktır.)
anne: tamam alma. ben gider alırım şimdi.
kız: ann...
anne: ayaklarım koptu bugün ama olsun. zaten kepekli alacaktım.
kız: an...
anne: ee ben yiyiyorum sonuçta almak zorunda değilsin.
anne: ah ah evde 3 tane kız var ekmek almaya ben gideyim.
kapı: çatttttt. ( kız fırına vardı.)
diyaloğu hatırlayamayacak kadar küçük çocukken annem elime üstünde ekmek yazan bir kağıt verdi. o zamanlar konuşamıyorum bile -konuşmayı okumayı öğrendikten sonra söktüm- elimde kağıt bakkala-ercan abi- indim-bakkal evin hemen altında-. ercan abi bir kaç kere ne istediğimi sordu. bakkalın kapısında öylece ercan abiye bakarken annem geldi. önce kağıdı elimden aldı. orada ercan abiye bi ayar verdi ama onu da hatırlayamayacak kadar küçüğüm. sonra annemin bir elinde ekmek bir elinde ben, evimize çıkıp öğle yemeğimizi yedik. hiç diyalog yok yani.
-oğlum dönüşte iki ekmek al da gel.
-tamam anne...
yarım saat sonra
-oğlum salça da bitmiş al da gel hadi
-olur anne
on beş dakika sonra
-oğlum limon da bitmiş hadi bir koşu
-ya anne telefon var hepsini birden tek kalemde söylesene,
-biz annemizden böyle gördük! koş hadi...
-hadi 2 tane ekmek al.
+tamam şu bitsin gider alır gelirim.
-o bitmez kalk 2 dk da git gel hemen.
+offf.
-gelirken çıtırlarını yeme.
+tamam ya duyanda sürekli yiyorum sanacak.
--
--
-o kadar yeme dedim. misafir gelecek. git 1 tane daha al ekmek.
+ben yemedim fırın öyle çıkarmış ya. gitmem ben daha.
not: kendimi fırat gibi hissettiğim garip zamanlardan biri.
- bana ekmek alma kızım ekmek yapma makinesi al. hem daha sağlıklı hem bik bik bik.
+ anne daha geçen ay aldığım halı yıkamanın taksitleri bitmedi bi dur.
- iyi ozaman akşam yemekte halıları yersin
+ of ya tamam anne alırız.
- ha şöyle.