adamı işesem mi ya da işemesem mi diye ortadan ikiye bölen çiştir.
insanı nasıl yaman bir çelişkiye düşürüyor ki sorma. o kadar az ki işemesen de olurmuş gibi geliyor, hatta işesen boşa gidecekmişcesine. niceleri bu az çiş yüzünden harap bitap düşmüştür. öyle bir ömür törpüsüdür bu az çiş.
bi şey değildir, neden mi? bir de evden çıkmadan önce gelen pok vardır. o pok sizi gideceğiniz yere geciktirir. inat edersin yolda bulur seni. arkadaşlarının alay konusu olursun.
acayip bir şeydir, tarif etmemi bekleme sözlük. adamı canından bezdirir. hani sen inat ediyorsun ya, o daha beter. neyse ki huyunu biliyorum artık. o değil de beni sınav esnasında yakaladı bir keresinde. bir yandan altına sıçma korkusu bir yandan sınavı yetiştirme korkusu. çook kötü çok. ama sınav bitince o da bitiyor. bana göre tamamen psikolojik.
şükür memlekette bu işi görebilecek yerler var.
insanın kendi kendisiyle mücadele ettiği durumlardan belki de en saçma ve gereksiz olanıdır.
evden çıkmak üzeresinizdir. kendinizi şöyle bir kontrol edersiniz: cüzdan, anahtar, telefon, her şey tamam. hımm, akşam hava serin olacak gibi, ceketimi de yanıma alsam iyi olur aslında. evet, bu da tamam. eh, dur bir de su içeyim son kez dersiniz, bu da tamam. sonunda hazırsınızdır, artık evden çıkış anı gelmiştir.
ancak tam da ayakkabılarınıza yönelmişken, işte bu malum ikilem, siz farkında olmadan apansız bir şekilde içinizi daraltmaya, kafanızı kurcalamaya başlamıştır bile.
1. sahne:
(ayakkabının bir teki giyilmiş, bağcıklar bağlanmaktadır)
"ulan hafiften de çişim var gibi, çıkmadan son bi kez yapsam mı ki acaba? ama acayip de üşeniyorum ha.."
2. sahne:
(ayakkabının diğer teki de giyilmektedir)
"aman ya, yolum zaten uzun değil. çok da şey olursa illa ki bulurum ben bi tuvalet"
sonunda çiş kaybeder, mantık kazanır, kapıyı kilitler ve çıkar gidersiniz.
3. sahne:
(dolmuşta, nerdeyse hiç ilerlemeyen bir trafiktesinizdir)
"of bee, o son suyu içmeyecektim işte! bok var sanki!"
beddualı bünyeden gelmesi muhtemeldir.
bütün aile hazır ve nazırdır, son rötuşlar yapılır. Tam kapıdan çıkılmak üzere holde toplaşılmışken tuvalete gitme ihtiyacı hissedersiniz, aslında gittiğinizde anlarsınız ki gitmeseniz de olurmuş. çünkü o çiş yalnızca "bir" damladır.
tuvalete gitsem mi gitmesem mi, milleti bekletsem mi bekletmesem mi ayağına ruhsal bunalımlara gireceğiniz o bir damlacık çiş sizi bir kere eline geçirmiştir.
her kapıya yönelişinizde aynı trajedi. *
Sınav anında da aynı şekilde. Stresten geliyor o çiş. Çok çok az ama seni rahatsız etmiyor daha sonra sınavın patlama noktasında bastırıyor da bastırıyor.