hayatımda ailemle kaldığım onca yılda bir kere bile es geçmediğim, hala ailemle kaldığım zamanlar annem evde olmazsa ve bana el sallamamışsa günümün eksik geçmesini neden olan çocukluğumun ve hayatımın bir ritüeli. çok önemlidir annenin el sallaması. benim için çok önemli. neden önemli tam bilmiyorum da aslında.bundan yaklaşık 13-14 yıl evvel bir keresinde annem el sallamamıştı balkondan. eve çıkmıştım hemen kızmıştım anneme neden el sallamadın diye. telefon çaldı demişti. çok kızmıştım. çok önemliydi nedense. hala da çok önemli. ilginç. ana kuzusu olmak böyle bir şey mi acep?
Hiç büyüyememek ve bunun insani bir vasıf olduğunu kanıtlamaktır.
Lise öğretmenimin hiç unutmayacağım sözü aslında en doğru şekilde açıklıyor bu ritüeli.
"Anne, baba! kurumuş dal bile olsanız, gölgenize muhtacım"
şehir merkezine dahi arkadaşlarla dolaşmak için giderken 28 yaşına gelmiş bana annemin telefonun açık olsun, nereya gittiğini haber ver demesi ve benim aşağıdan ona nanik nanik yaparak maymunluk yapmam. uzaklaştıktan sonra hala orda bekliyor olması ve benim acaba içeri girdimi diye dönmemle el sallaması. sevildiğinizi anlamaktır.
birde uzun yola gidiyorsunuz, üniversiteyi başka şehirlerde okuyorsanız, arkanızdan size öyle bir bakarki dünyları yıkar omzunuza. ömrünü serer yolunuza sanki. bazen gitmemi istemiyor diye düşünürdüm, bazen ise endişeleniyor herhalde benim için derdim.
tüm anneler gibi çok derin bakardı, o bakışların hemen berisinde eli "sen beni umursama ben böyleyim" der gibi sallanırdı.