iphone'da bugüne kadar kaydedilmiş saat alarmlarına dikkat edildiğinde görülebildiği üzere, gündüz-gece mevhumu olmayan, zorlayıcı bir çalışma şekli de olabilir. 17:44, 02:27, 04:23 gibi saçma sapan saatlere kurulmuş uyanma alarmı kayıtlarıyla dolmuş telefon, hale bak.
en saçma ve verimsiz çalışma şeklidir. reklamların akın akın döndüğü "evden para kazanmak ister misiniz?" reklamlarıyla ateşlenmeye çalışılan setördür.
+ Yaptığınız işe kendinizi verebildiğiniz zaman ofis ortamında olduğundan daha verimli çalışabiliyorsunuz.
+ Trafik derdiniz yok. ofisiniz ve yatağınız arasındaki süre sadece ve sadece 30 sn.
+ Ofiste insanlarla gün içinde yaşayacağınız problemler minimum düzeyde.
+ Yatağınıza yatarak çalışabilirsiniz (fakat tavsiye etmem)
+ Çalışma saatlerine uyduğunuz sürece hangi şehirde hangi koşulda çalıştığınız çok önemli değil. istedğinizde ailenizin yanında, istediğinizde wifi erişimi olan parkta, deniz kenarında, cafede çalışabilirsiniz. (cafe maliyeti inanılmaz yükseltiyor çok kısıtlamak zorunda kaldım)
Olumsuz yanları,
- Uç noktada disiplin istiyor. caydırıcı etmen çok fazla evdeki herşey işi bırakıp başka şeylere odaklanmanız için size baskı yapıyor.
- Çevreden gelen "Oh kafan rahat istediğin saatte başlayıp istediğin saatte bitirebiliyorsun" algısı tamamen yanlış, her çalışan gibi benim de 9.00 da mesaiye başlamam gerekiyor aksine herkes akşam 18:00 sularında ofisi terk ederken, benim terk edebilecek bir ofisim olmadığı için iş kitleme durumlarından daha çok muzdarip oluyorum.
- Evden çalışırken denetim daha sıkı oluyor, atılan maile yazılan bir mesaja biraz geç dönmeniz kafadalarda soru işaretine neden olabiliyor ve çalışırken 15 dk'da bir nasıl gidiyor mesajı görmeniz can sıkıcı olabilir. Burada yöneticiniz ile ilişkiniz önemli ben erken dönemde kendisine bu tavrının beni nasıl etkilediğini anlattım sağolsun o da bu soruyu günde 2 3'e düşürdü.
- En dertli olduğum konulardan birisi, asosyallik had safhaya çıkıyor. iş arkadaşları ile diyalog sadece mail, anlık mesajlaşma uygulamaları ve kısmen telefondan sadece iş üzerine olunca sosyal bir iş çevresi şansınız kalmıyor. bunun yanısıra evde yalnız yaşıyorum, yaşadığım şehirde de fazla arkadaşım yok. işten sonra da yorgunum uzanayım biraz game of thrones'un yeni bölümü de çıkmış onu da izlerim derseniz iyice mal olup çıkıyorsunuz. bu sabah markete giderken gördüğüm komşuma günaydın demek isterken sesim çıkmadı lan. en son insan göreli baya uzun süre olmuş.
- Bir yerden sonra iş ve özel hayat algınız karışmaya başlıyor (kendini sürekli işte hissetmek gibi) hoş bir durum değil. ben bunu ayrı bir masa alıp orada çalışıp, çalışmadığım zamanlarda oraya yaklaşmıyorum.
- Patronlar için saatin kaç olduğu önemli değil siz her zaman ofiste olan nöbetçisiniz. Baştan sınırı net çizmezseniz iş dışında bir yaşantınız olmayacağına garanti veririm.
- insanları inandırmak zor, komşu teyzenin evden çalışıyorum dediğinizde vah vah iş bulamamış garibim utanıp söyleyemiyor demesi veya ev sahibinin uyuşturucu mu kaçırıyor bu pezevenk kirayı aksatmıyor ama evden çıktığını görmedim şeklinde bakması normal gelmeye başlıyor.
işin özü birçok kişinin hayal ettiği gibi güllük gülistanlık bir olgu değil. ama bazen düşünüyorum ofiste çalışsam daha mı iyi olur diye sonra tekrar vazgeçiyorum. Ama asosyallik mevzusunu çözemezsem işim zor sözlük. çok yalnızım *
son zamanların en iyi mesleğidir. Evden belli bir şirkete bağlı olmadan çalışırsınız. Biraz çalışır biraz dizi izlersiniz. Oldukça keyiflidir. Bazen yorucu da olabilir.
En önemli avantajı; trafik çilesi olmaması ve özgürlüktür.
iş yerinde birçok dış etken nedeniyle konsantre olmak zorken evinde mis gibi rahat rahat çalışırsın. istediğinde işlerini gece halledip gündüzü kendine ayırırsın. Disiplinli ve sorumluluk sahibi insan için rahatlıktır.
"evden" olması nedeniyle ne kadar yetişirseniz yetişin ofiste ki randıman gibi olmayan durum. gerçi kişi için oh ne rahat durumu belki ama iş bile yapsanız evden bir boşlukta hissediyor insan kendini yine de.
trafik ve yoran insanlarla yolculuk etme derdi yok, psikolojilerini çözme çabası sarfedeceğin iş arkadaşları ve yöneticiler yok, ne yiyeceğim diye düşünüp düşünüp nerde ne şekilde yapıldığı belli olmayan yemeklere zilyon para verme olayı yok.
yok oğlu yok yani. işiniz de insanlarla bir tık az uğraşmayı gerektiriyorsa sizden keyiflisi şamda kayısı.
birkaç pürüz dışında özellikle istanbul trafiğini ve kalabalığını ayrı tutunca çok daha verimli olduğunu düşündüğüm çalışma şekli. tabi dediğim gibi bazı pürüzler verimliliği aşağı çekebiliyor, mesela dikkat dağınıklı. evdeyken maalesef sıkça karşılaşılan bir durum. benim gibi dikkati hafif dağınık olan ve verimliliğini artırmak isteyenler için şöyle yardımcı olacak bi yazı buldum: https://www.halkbankkobig...gin-artirilmasi-2774.html
mart ayından beri ben de evdene çalışanlar listesindeyim. bayağı sıkıldım aslında. yine de mesai saatteleri içinde istanbul trafiğinde olmamak güzel. mesai saati diye bir şey kalmadı. günün her saati iş isteyebiliyorlar. hareketsiz kaldık, göbekten pipimi göremiyorum bu arada.
özellikle bu salgın döneminde evden çalışan çoğu insan işe gittiği döneme göre daha fazla çalıştı.
mesai saati kavramı ortadan kalktı, nasılsa evde diye akşam 7-8 , sabahın körü, cumartesi pazar arayanlar türedi. evden çıkmadan çalışmak gerginlik yarattı. bazı sektörler aslında evden çalışmanın faydalı olduğunu anladı. ( işi uygun olanlar ) bazı sektörlerde performans artışı oldu, bazı departmanlar artık evden çalışabilecek.
istanbul örneği üzerinden gidersek koca koca binalara çok yüksek kiralar vermek çok mantıklı değil artık,
işler ister istemez daha az personel ile daha küçük şirket merkezi konseptine kayacak.
iş yeri kiraları düşecek.
evden çalışmak denilince çok konforlu sanılması, ülkenin büyük bir bölümü 2 + 1 laz mütahidin yaptığı evde oturuyor, kendine ait bir çalışma alanı yok. hele birde evde çocuk var ise bu insanlara eziyet oldu...
eskiden herkes evden çalışanlara ohhh işin ne iyiymiş gözüyle bakardı, söylerdi,
bir çoğunun fikri ve ön yargısı değişti.