pideci değil de fırın olarak adlandırılır genelde.
formülasyonu damak zevkinize göre ayarladığınız için enfes sonuçlara ulaşabilirsiniz.
lakin fırında şöyle bir sorun yaşanır:
- bundan sekiz tane çıkar abi.
+ sekiz çok olur beş tane çıkart usta.
- hamur kaldırmaz.
+ malatya'da beş tane yapıyorlar,
- ( biraz bozularak ) onların unu farklı.
+ ( kararlıca ) sen bana beş yap, iyice yükle, kalan eti götürürüm.
usta memnuniyetsiz bir şekilde eti hamurun üstüne yaymaya başlar...
- zorlarsak altı olur gibi.
+ tamam altı olsun napalım yaa.
fırıncı parayı hamurdan kazanacağı için eti seyrek serpiştirip pide sayısını arttırmaya çalışır.
gariban dozunda bir çifte pide üzerinde 10-50 gram et bulunur. orta direk 50-100 gram kullanır. kalantor dozu 100- 200 gramdır.
gram bölü santimetrekare biriminden en yüksek alan şiddetini ben sadece malatya'da gördüm. lezzeti de güzeldi. kullandıkları unun çok da farklı olduğunu hiç sanmıyorum. o nedenle fırıncıyla tartışırken malatya örneğini veririm ve eski ustalar ne istediğimi anlarlar.
develi'de, gerçi ayrı bir klasman ama, cıvıklı denen bir etli pide türü yapılır ki lezzetin şampiyonu o'dur.
her ailenin damak zevkine göre hazırladığı pide içini evde yapılması imkansız olan ve pideye lezzet katan pide fırının da pişirmesi olayıdır ki gayet normal bir olaydır. koyarsın kıymasını bol bol, domatesini, baharatını kafana göre, mis gibi pişirirler fırında. ayrıca bunu yapanın evde hazırladığı baklava, börek tepsilerini de fırında pişirttiği görülmüştür.