bu duruma alışıldıktan sonra başkasına tahammül edememe durumu ortaya çıkar.
eve girer girmez evde ses olsun diye televizyonu açarsınız.
kapıdan girer girmez laptop'ın açma tuşuna basarsınız müzik için.
yemek yaparsınız; ama hep küçük tencerede.
temizlik yaparsınız 2 hafta kirlenmez ev.
salonu toplarsınız taa ki bir arkadaşınız gelip dağıtıncaya kadar düzenli tertipli durur.
evde bir de sizden başka yaşayan tek canlı akvaryumda ki balığınızdır, gün geçtikçe onunla dertleşmeye başlarsınız.
e pek bulaşık/çamaşır çıkmaz tek kişi olunca, rahattır.
her açıdan rahatlıktır.
kendi düzenini kurma özgürlüğün vardır, istediğin zaman istediğini yapma özgürlüğün vardır... aileleriyle yaşan arkadaşlarının kıskandığı kişi olursun. bence her açıdan iyi bir şeydir.
Bir kedi, uzun bir süre size yeterli arkadaşlığı sağlayacaktır. Zaten bir süre sonra onunla normal insan gibi konuşmaya başlıyorsunuz, hatta espri yaptığınızda gülmesini bile bekliyorsunuz.* işte o zaman biraz sosyalleşme zamanı gelmiş demektir.
iyi tarafı; rahat rahat tuvalete gidilir.
kötü tarafı; gece tam sessizlik anında ve uyumaya hazırlanırken evdeki eşyaların aniden genleşerek "çat, çıt" diye sesleriyle içimizin ürpermesine neden olur.
her erkeğin bir dönem yaşayacağı durumdur. avantajları ve dezavantajları vardır ancak avantajları daha çoktur. en azından kimseye muhtaç değilsinizdir ve özgürsünüzdür.
yaşayamazsın kardeşim... sen gidersin çalışırsın edinirsin bir ev alırsın kafana göre dekore edersin, içersin de kendi yapacakalrını hayal edersin her şeyi yaparsın ama o ev boş kalmaz..
anne gelir
abla gelir
kankan gelir
arkadaşların gelir
alt komşu gelir
üst komşu gelir
yan komşu gelir
eşek bile sudan gelir sen o ev de yalnız kalamazsın.