poposunda enerjizer pili olan insandır. evinde sükunet içinde oturmak yerine her akşam, her saat dışarıda bir yerlerde, brileriyle olmazsa depresyona girer. bu tarz kişiler bir kaç gün tek başına kaldıklarında sudan çıkmış balığa dönerler. hayatlarında illaki birilerinin varlığına ihtiyaç duyan ve tek başınba hareket etme yetisinden yoksun kadınlar gibidirler. genelde kadınlara atfedilen bir değerdir yalnız kalamama saplantısı tabi. illaki başkalarının varlığına ihtiyaç duyma acizlik değil de nedir. Sosyalleşme ya da asosyal olmak değil kastettiğim.
ya hep yalniz yasamakta oldugundan bundan sikilmistir ya da isini bilmeyen insandir.ikinci secenek insaniysa durum vahimdir. etin en lezzetli yerini bilmez, sevgiliyle en tatli sohbeti bilmez, haftasonu en guzel nasil degerlendirilir bilmez, dostlarla yapilasi en guzel aktiviteleri bilmez vs kisidir ayni zamanda.
belirli bir süre yalnızlığın tadının tuzunun kalmadığını bilen insandır. yalnızlık allaha mahsus bir şeydir. bazen kendini o kadar yalnız hissedersin ki evlerin zillerini çalıp kaçan çocukların zilini çalıp kaçması bile 'aaa biri mi geldi'' diye sevindirir seni. hiçbir allahın kulu yalnız kalamaz. her daim bir nefes, bir gölge arar kendisine. kocaman evde zilin bile çalmıyorsa ne yapayım ben o evi!
hayatın tadına henüz erişememiş olan insandır. hayatın güzelliğini başka türlü anlayamazsın bana göre. istediğin gibi davran, donla gez, müziğini aç, amuda kalk, düşün, karala. evde yalnızsan, hayatını yaşıyorsundur, gerisi teferruattır.
bu insanlar kendi başlarına kaldıklarında sıkılan insanlardır ve yalnız yaşıyorsanız size deli gözüyle bakabilirler, umursamamak lazımdır. aslında bir insan önce kendi başınayken mutlu olmalıdır ki sonra çevresindekileri mutlu edebilsin. bu gerçeğin farkında olmayan insanlar yalnız kalmayı yabanilik, insan içine çıkmama olarak görürler fakat lakin ki öyle değildir. yalnız yaşamak dünyanın en güzel yaşam biçimidir, mecburiyetten değil sadece istediğiniz zaman insanlarla olursunuz, bu da kaliteli zaman geçirmeye neden olur.