Evde yalnız kalabildiğiniz süre ne kadar uzarsa kendinizle barışmaya çalıştığınız süreye o kadar faydası oluyor. Nihayetinde hep kendi kendinizle kalıyorsunuz.
eve geç vakit gitmektir, anahtarla dolaşmaktır.
dost meclisi kurmaktır, geniş takılmaktır.
gece, bazı zamanlarda ürkmektir. sabah kahvaltısız çıkmaktır.
şiire ve muhasebeye çokca vakit bulmaktır.
sukünettir.
zamanlı zamansız kahve sigara çekmektir.
gecenin ruhunu yakalamaktır.
arada sırada iyidir yalnız kalmak...
çok severim yalnız kalmayı. beni şöyle 8 ay bir evde yalnız bırakın kendi kendime konuşmaya başlar, kendimden 7 tane daha oluşturur ve onlara kişilik veririm.
bu sene yazın, normalde ailemle kaldığım evde 1 haftalığına tek başıma kalarak yaşadığım ve çok güzel hatırladığım tecrübe. her gün dışarıdan yemek yeme zorunluluğu haricinde oldukça güzel ve keyifliydi. kimseye bağımlı değilsiniz, hesap verme derdi yok, aileye uyum sağlama zorunluluğu yok, istediğiniz saatte yatıp kalkabiliyorsunuz, eve belli bir saatte gelme mecburiyeti yok, istediğiniz saatte dışarı çıkıp istediğiniz saatte dönebiliyorsunuz, gece dışarı çıkabiliyorsunuz, daha çok gezebiliyorsunuz. peşinden de aydın'a ve oradan da denizli'ye güzel bir yolculuk. istanbul'daki evde tek başıma kalırken tek sorun yemek sorunu oldu. ama güzel zamanlardı yani. yalnız kalmayı seven biri olarak benim için sorun olmadı. yine şansım olsa yine yaparım.
ailem yazlıktayken erkenden istanbul'a dönerek yaşadığım keyifli tecrübedir. imkanım olursa yine yaparım. gerçekten güzel zamanlardı, çok hoş vakitler geçirdim. kimseye bağımlı değildim, uyum sağlama ve hesap verme gibi bir derdim yoktu, istediğim saatte yatıp kalkabiliyordum, eve daha geç gelebiliyordum, daha özgür ve rahat bir zamandı. ibb'nin gece düzenlediği bir etkinlik olan mehtap turuna da o zamanlarda katılmıştım. peşinden de aydın'a ve oradan da denizli'ye seyahat etmiştim. (bkz: anılar anılar)