baba işten eve gelir. yemeğini yer ve salona, televiyonun başına oturur. her kanalda sırayla haberleri izler. haberlerin içeriği hep aynıdır ama adam iki saat boyunca falan aynı haberleri izlemekten sıkılmaz. sonra açar bir siyaset programı.
evin çocuğu (yani ben) diğer televizyona bakabilmek ümidiyle yandaki oturma odasına geçer. o oda anne tarafından işgal edilmiştir. anne saat sekizden gece bilmem kaça kadar süren dizi maratonuna kaptırmıştır kendini. kumanda elindedir. evin çocuğundan (yani ben) korumak için sıkı sıkı tutmuştur onu. bu duruma geçmiş anne karşısındakine korku salar. çünkü anne ev savaş sanatları konusunda ustadır. evdeki her aleti bir saldırı silahı olarak kullanabilir. oturduğu kolduğun dibine çıkardığı terliklerden tutunda kumandanın kendisine kadar herşey bir silahtır. bu silahlar kafaya isabet haline çok ağır hasarlar verebilirler. en kral ninja gelse kendi evinde kafa tutamaz anneye. bu nedenle annenin izlediği televiyona sataşmak yemez ve tekrardan salona geçilir.
salona geçildiğinde farkedilir ki baba uyumuştur. dağa süzülen bir sat komandası edasıyla sessizce babaya yaklaşılır. elindeki kumanda yavaştan çekilmeye çalışılır. fakat baba kumandanın yerinden hafifçe kıpırdamasıyla beraber hemencecik uyanır; 'ne oluyor lan eşşeoğlueşşek. görmüyor musun tv izliyoruz' der ve tehlikeyi savuşturur. bu durumlar karşısında çocuk tv ye ulaşamayacağını anlar ve odasına çekilir. açar youporn'unu (bkz: youporn'a uzanan eller kırılsın), hem asılır hem ağlar. hem asılır hem ağlar...
benzeri bir durumda askerde vardı. asker gazinosunda tek bir televizyon vardı. bu televizyonun kumandasını kapmak için her öğlen savaşlar yapılırdı gazinoda. gazinoya koşa koşa giden adamlar bilirim sırf kumandayı kapmak için. ha kapınca ne oluyordu. kumanda hastası tiplerin hepside en öne oturur ve kral tv yi açarlardı. 'lan madem kral tv yi açıp bırakıcanız, ne diye o kadar koşturuyorsunuz' diyecektim; diyemedim. bunun yerine masa tenisi oynadım.
bu kişiye halk arasında kısaca baba denir. tv kumandası babaların adeta bir organı hale gelmiştir. elinden kumandası alınan bazı babaların, birden oflayıp puflamaya başladığı, kulaklarının kızardığı, anlaşılamayan küfürler savurduğu, ancak tekrar kumandaya kavuşunca birden mülayimleştiği bilinen bir gerçektir.
babaların elleri bir süre sonra kumanda tuşlarının yerine göre evrimleşip, şekil alır. bu yüzden yeni bir uzaktan kumanda alındığında 1-2 haftalık bir uyum süreci geçirmek zorunda kalır.
sürekli elde kumandayla oturan babaların oturduğu yer de sabittir. kanepenin baş köşesi olarak adlandırılan bu yerde babanın sırt bölgesini destekleyen 8-10 kırlent bulunur. babanın evdeyken kumandayı elinden bıraktığı durumları sıralayacak olursak:
-tuvalete gittiği anlar (oraya bile elde kumandayla gidenler var)
-kanepede uyuyakalıp, kumandayı elinden düşürdüğü anlar
-kumandayı göbeğinin üstüne koyup, işaret parmağıyla kullandığı anlar karşımıza çıkar. ancak bunların toplam süredeki oranı ihmal edilecek kadar azdır.