muhtemelen el öpme, sarılma, koklaşma gibi hareketlerden hoşlanmayanların yaşayacağı gerginliktir, misal ben.
olay 10 dakika önce gerçekleşti, 3 saattir odamın kapısı kapalı yüksek sesle müzik dinlemekteyim. bir süre sonra annem elinde pastalar böreklerle odama gelir bir tabak koyup gider.
-vaay annecim ne ara yaptın bunları ya?
+sabah kalktığımda
gibi bir diyalog yaşanır ve muhtemelen ses içeriye gitmiştir. sonra anne odadan çıkar ve müzik eşliğinde tabaktaki anne eliyle hazırlanmış börek ve pastalar bir güzel mideye indirilir. tam "ne güzel olmuş beeh gideyim bir dilim daha alıp yiyeyim" diye düşünülür odadan çıkılır ve misafir odasından geçilirken içerdeki kalabalık fark edilir, muhtemelen 2 saat önce duyulan ancak iplenmeyen zilin sonucudur içerdeki kalabalık. tabak mutfağa bırakılır ve misafir odasının önünden geçmeden başka bir odaya girilir. düşünülür durulur
-ulan zil 2.30 da çalmıştı saat 5. şimdi gidip el öpsem, yuh demezler mi adama bu kadar süre nerdeydin diye ? yok yok en iyisi burada beklemek.
beklenilen yer de salondur, kışın pek giden gelen olmaz diye salona giden doğalgaz şeysi kapatılmıştır ve buz gibi salonda bekleyip düşünülmektedir hala ne yapsam ne etsem diye. ansızın içerden annenin sesi duyulur, gelen bayan misafirlerden birine "gel sana diktiğim kıyafeti göstereyim" demiştir ve bakılmıştır ki annenin dikili elbiseleri salonda boylu boyunca masanın üstünde uzanmaktadır.
bir güzel hassiktir! çekilir ve odadan apar topar çıkılır, bakılır ki anne kapının önünde duruyor ve misafirlerin görüşünü kapatıyor, hemen arkasından hızlıca geçilir ve odaya geri dönülür bu entry girilir.
hala daha içerden sesleri geliyor. ulan anne niye seslenmezsin ki misafir geldi diye! zaten gergin olurum misafir geldiği zaman, ilk gelir gelmez karşılama gibi bir prensibim var zaten oldu mu böyle. otur bekle şimdi gitmelerini, bi de giderken yolcu edersek küfür gibi olur. gelmenize değil gitmenize sevindim gibi.
lan siz de gidin artık saat 2'den beri!
----- entry arası, odaya anne gelir -----
-ya anne ya neden söylemiyosun misafir geldiği, kim bilir kaç saattir içerdeler şimdi gitsem abes bi' şey yapmış gibi hissederim kendimi.
+rahatını bozmayayım dedim yavrucum.
-canım annem benim(çok fena eridim lan)
-neyse, o zaman hâlâ haberim yok benim misafir geldiğinden tamam mı?
+ben dedim zaten haberi yok diye merak etme sen.
-mucx!
annenizin değerini bilin genşler!
not: salonda yaklaşık 15 dakika kadar beklemiş bulunmaktayım.*
küçük bir çocuk varsa misafirlerin arasında her an ebeveynlerinden birinin "hadi abinin yanına git bak sana oyun açıvercekmiş." demesinin tedirginliğini yaşamışımdır hep.
Bu gerginlik tuvalette daha çok hissedilir genelde.. Hele bizim evin banyosu gibi kilitte problem varsa dahada cok yasanır. Bi anda pat diye iceri biri girer diye seri hareket etme telası falan gelir insanın üstüne. Ne adrenalindir o.
birde gelen misafirin elini öptünmü, halana sarıldınmı,misafire böyle mi davranılır diye alınan tepkiler verdır, misafirin yanında çok gurur kırıcı ve utanç verici olur.
isterse ağzı gar dili yok biri olsun yine de yaşanır. Ne kadae yakın akrabanız olsa da sonuçta yabancıdır. O nedenle işiniz yoksa keyfi olarak gitmeyin milletin Evine.
8 genç aynı evde yaşadığımız için, hepimizin samimi olduğu sülale üyeleri, ebeveynlerimiz, abi ablalarımız, yaşadığı memleketten tanıdıkları ziyarete gelen abiler, muhabbeti saran genç komşular, kek getiren teyzeler dışında gelen giden pek olmuyor. Arada çatkapı gelen akrabalar olsa da sekiz herif ile akrabaymış düğünmüş dedikodu yapılmayacağı için pek kalmıyorlar. Babama gelince bizim eve uğrayacaklarını söylerlerse, babam tuvalete gitme bahanesiyle odaya gidip arayarak haber veriyor. istemezsek düğüne gitmişler diyor. Zaten sürekli düğünden düğüne gezdiğimiz için.
insan gibi oturup kalkmanin evin icinde belli bur adapla dolasmanin adi tedirginlik olmamali. eger oluyorsa sizde bir sorun var demektir. öküz olmayin.