Yavaş yavaş o duygu beni de esir almaya başladı çünkü çevremdeki çoğu kişi nişanlı ve evli. Sap gibi kaldım ortalarında. Hayırlı bir kısmet bulup evlenmeyi planlıyorum hadi hayırlısı.
yalnız yaşayınca daha çok hissedilen duygudur ama evde kalmak değil, aslında içteki diyalog şöyledir ki;
öz:evlenmeyeyim mi lan hala acaba?
içses: evlenme oğlum boş ver baksana rahatız.
öz: lan rahatız diyorsun da, yemek içmek hep dışarıdan?
içses: ne var oğlum işte istediğini yiyebiliyorsun.
öz: çamaşırdı bulaşıktı ne oğlum bu işler şerefsiz?
içses: bugün çamaşırını yıkayan yarın senin kirli çamaşırlarını biliyorum diye sitem eder.
öz: metafor güzel felsefik düşününce, ama gerçeği değiştirmiyor.
içses: sen bilirsin, dırdır falan..
öz: tamam lan tamam, devam...