son kaybolan üzerinden konuşursam buzdolabı ile zemin arasındaki ince aralık. evde annem bir yandan ben bir yandan, şehzadelerini de alıp haremden kaçan hasekiler gibi içinde kulaklıklarıyla birlikte sırra kadem basan bluetooth baz istasyonunu arıyorduk. artık evde oda oda gezip pandül sallayacak duruma geldim. en son ezanı duyunca çaresizlik içerisinde "allah'ım neredeyse şu nane, yardım et yarabbim." dedim. ezan bitmişti ki artık yorgunluk ve sinirin verdiği bitkinlikle kemirip kan şekerimi yükseltmek adına bir şeyler bulma ümidiyle açtığım buzdolabının en altında sıkışmış vaziyette buldum kendisini. hayır bir de kocaman bir şey. bir bluetooth kulaklık kabına göre yani. nereden baksanız işaret parmağım genişliğinde, üç dört parmak boyunda bir cihaz. saklamak istesen nereye saklayacağını bilemezsin. velhasılkelam, eğer bir eşya evde kaybolduysa ya dolap altındadır ya yatak. iyice arayın, bulursunuz.
ütü örtüsünün lastiğinin altından çıkan tv kumandası.cinlendik mi diye korktuk evde dökmediğimiz bakmadığımız yer kalmadı, bulaşık makinesinin içine kadar.
ne kadar aransa da şansınız yoksa öğrenemeyeceğiniz yerlerdir. örneğin rotring kalemim sardunya saksısının dibine batırılmış vaziyette bulundu.* şu anda saksıyı havalandırmak için kullanılıyor kendisi.
geçen yıl kaldırdığım botlarımdan haber alamıyorum, bilenlerin, görenlerin duyanların insanlık namına haber vermesini istiyorum.iki gündür bulamıyorum 2 odalı evde her yere baktım alıp başlarını gitmişler.insan bir veda eder dimi o kadar birlikteliğimiz oldu ayıp.