hangisiyle tanışmadık ki, hangisiyle muhabbetin dibine vurmadık ki? hemen hemen hepsinde aynı psikolojik sorunlar...
bir bilim adamı soğukkanlılığıyla bu hatunların kişiliğinin derinliklerine indikçe; bir ezilmişlik, bir çirkeflik, efenime söyleyim bir alınganlık sezinliyor insan...
hele biri var; ulan, kadın gelmiş 28 yaşına hala tık yok. sorsan, evde kaldığını kabul etmiyor orospu.
neyse efenim, şu güne kadar görüp duyduğum en aptalca olanlarını yazayım ben en iyisi;
+ erkeklere güvenemiyorum. (yalana bak)
+ adam gibi adam yok. (bak seeen)
+ en doğru zaman canım istediği zaman (bunu facebook una yazmış) *
+ henüz evlenmeyi düşünmüyorum. (en klasiği bu galiba)
+ beni ne doktorlar ne mühendisler istedi de varmadım. (bak bunu seviyorum)
evliliğe hevesli için için evli çiftlere imrenen kızın yalanlarıdır.
- Düzgün adam çıktı da biz mi evlenmedik.
Eee güzelim sen de düzgün adamla çıkmayıp elin itini seçtinse biz ne yapalım.
(bkz: Kızlar kendilerine değer veren erkeklere vermez)
şu anda 25 yaşına girmek üzere olan birisi olarak; 30-32 arası evlenmeyi planladığım ve ailemin de beni bu yönde teşvik ettiği olaydır geç evlenmek. ne gerek var. zaten bir ömür boyu aynı insanla kalacaksın. ne kadar geç olursa, ne kadar geç dırdır, sorumluluk, kavga gürültü, çocuk ağlaması vb. yaşanırsa o kadar iyi. zaten bir insan anca okulundan mezun olup, çalışıp eli ekmek tutuyor. kariyer yapıyor, kendini eğitip geliştiriyor. bunların olması zaten fix 25- 28 arası sürüyor. ama tabi türk ailelerinin çoğu kızları fazla okutmadığından, kısıtladığından, erken yaşta kızları elleri ekmek tutmadan, okumadan evlendirip ( boşanamasın ve boşandığı taktirde eli ekmek tutmasın diye), erkeğin direk cüzdanına odaklanmasını kodlayarak yetiştirdiğinden; karşı cinse belli bir yaştan sonra kadının evde kalmış olduğu saçmalığına kapılmalarını sağlayan durumdur. e tabi bu erkekleri de yukarıda bahsi geçen özelliklerde anne ve babalar yetiştirdiğinden; böyle düşünmeleri de normaldir. neyse ki ülkemizde son 7 yılda 17- 22 olan evlilik yaşı ağırlıklı olarak 21- 33 yaş aralığına fırlamıştır. şahsen eğer evleneceksem ve çocuk doğuracaksam; kendimi eğitebildiğim kadar eğitmeli, aklımı doldurabildiğimce doldurmalı, çocuğuma "üstünü ört, şu saatte eve gel, o insanlara bulaşma, erken yat" sözlerinden daha faydalı bilgiler verebileceğim, eşime yemek yapmak ve onunla seks yapmaktan daha mutlu ve daha dolu paylaşımlı bir hayat yaşayabileceğim, kendi paramı kazanıp; bir takım kendi özel, kişisel ihtiyaçlarımı karşılayabilecek, hobilerime para ayırabilecek, evime para ayırabilecek konumda olmam gerekir. bir erkek sadece hizmetçilik yaptırmak için evleniyorsa , lise hatta ilkokul terk bir kadınla evlenip ihtiyaçlarını karşılatabilir. ancak akıllı ve mutlu olmak isteyen hiçbir "adam" böyle biriyle evlenmez. 18-19 yaşında evlenmiş ve hayatı tanımayan, bilmeyen, kısmen cahil, saf bir kızcağız; evlenip 9 ay sonra da çocuk doğurunca o çocuğa ne verebilir. anca süt verir! onu zaten hayvanlar da yapıyor.
dışarı çıkmak istemeyip evde kalmak isteyen kızlarının klasikleşmiş* yalanıdır:
- bu yağmurda çıkılmaz dedim, evde kaldım.
- bu saatte araç bulamam dedim, evde kaldım.
- kendimi kötü hissettim, biraz uzanayım diye evde kaldım.
- misafir gelecek diye haber geldi, onları bekledim, evde kaldım.
erkeklerin, kendilerine pas vermeyen ve kendilerini reddeden kızlar hakkında uydurdukları şehir efsaneleridir. artık evlilik yaşı 30 a doğru kaydı, hatta geçti bile. kimse kendini kandırmasın, kadının geç evlenmesi erkeğin işine gelmediği için; "evde kaldın" adı altında kadına mahalle baskısı uygulanıyor. ama ne hikmetse erkekler hep 30 ila 45 yaşları arası evleniyor. nedeni acaba kendi işlerine öyle gelmesi olabilir mi? yok canım nerden çıkardım!