Çok severek sahiplendiğim minik kedim 1.5 yaşında. O yokken ben de yokmuşum aslında kalbim duygularım da yokmuş. Ona sarılmak dünyanın en rahatlatıcı şeyi. Onunla oynamak elimle beslemek dünyanın en rahatlatıcı hissi. Kediler patilerinden terler. O minik patileri kokladığımda huzuru da koklamış oluyorum ben. Her eve bir kedi lazım
Bir muhabbet kuşu bir de köpek var. Muhabbet kuşu sabahın 7 buçuğunda gürültüye başlıyor. ister istemez uyanıyorsun. Ayda bir yem alıyorum en son 15 TL idi. Şimdi 20 olmuştur herhalde. Salonu bokluyor, Giydiğim Tişörte vesaire sıçıp duruyor. Köpek desen maması imiş, yok ödül mamasıymış yok kemiğiymiş bayağı masraflı. Her yeri de tüy yapıyor. Kardeşime oldukça düşkün. O dışarı çıkınca ağlıyor gözü bizi bile görmüyor, kapının önünde oturup kardeşimi bekliyor.
Muhabbet kuşu, tavşan, ördek, civciv hepsine baktım evimde. Şuanda da bir kedim var onun yeri hepsinden ayrı. Yavruluğundan beri yanımda canım badesum. Bazen moralim bozuk yada üzgünken anlıyor mu bilmiyorum ama gelir kıvrılır yanıma. Tüylerini okşayıp sevmek kadar huzur veren bişey yok. Evin neşesi oluveriyorlar hemen.
Kendime tuzlu su balıkları almayı düşünüyorum. Her çeşit olacak akvaryumum boyutu baya büyük olacak. içinde gemi batığı ve uçak batığı gibi süslerinin de olmasını istiyorum. Var Bir hayalim du bakalım.
tavsiye etmeyeceğim eylemdir. sorumluluk bir kenara bunun mental tarafı var. aynı yaşam alanını paylaştığınız canlıyla ister istemez duygusal bağ kuruyorsunuz, evladınız gibi oluyor. hastalanması daha kötüsü ölümü gibi durumlar insanı çok üzüyor, yakın zamanda muhabbet kuşunu kaybetmiş biri olarak yazdım.
evde insan yavrusu da dahil olmak üzere hiçbir canlının beslenmemesi gerektiğini düşünüyorum. 10 yıl kuş 5 yıl kediler baktım uğraşılmaz. tamam sevimliler, tatlılar ama çok sorumluluk gerektiriyor.
Kedi almayın. Kedi sahiplenin. Sokakta azıcık büyütüp sütten kesilen yavru kediler, petshop'tan instagramdan falan parayla alacağınız kedilerden çok daha sağlıklı olur ve size çok daha rahat uyum sağlar. Sokaktan bir can kurtarmış olursunuz. Daha fazla sevaptır.
Linç yemeyeceksem uygun görmediğim bir eylemdir. Evde hapsolmaktan mutlu olan tek hayvan biziz bence.
Kedisini haftalık 300’e baktığım bir hanımefendi vardı o zamanlar paraya ihtiyaç olduğundan bakıyordum. O kumu değiştir, tüyünü tara, sev, su-yemek-vitamin bir sürü bir sürü şeyler. Bebek gibiler yani evde yalnız bırakmaktan çekiniyordum açıkçası. Anne-babam çalışıyor ben de evden çıktım mı 10-12 saat sonra gelen biriyim. Böyle olunca o haftalar hiç yalnız bırakamıyordum. Birde baktığım kedi çok uzundu çalışma masasından kütüphanenin üstüne ordan bütün kitaplarını devirirdi. Arada tırmalardı öyle bir kediydi ki sinirlense beni parçalar ciddiyim. Fena tüy döküyordu. Benim uzun süreli kaldırabileceğim bir sorumluluk değil. Hatta kedinin tütünün mideye kaçmasından ameliyat olanları duydum. Kediden mantar bulaşanları. Bahçeli evde veya apartmanın köşelerinde küçük bir barınakta bakılır ama ev uygun değil bence.