aileniz veya ev arkadaşınızla aranızda geçen bir soru cevap esnasında ortaya çıkan yaran diyaloglardır.
evde çamaşır makinası çalıştırmak için odalardan renkli elbise toplarken üst kattaki ev arkadaşıma makineyi çalıştırıyorum renkli birşeyin varmı? sorusuna yukardan "kişiliğim" şeklinde gelen cevap bu başlığa uygun bir cevap olabilir.
"where is my mind?" diye diye evde dolaşırken annemin "kirlilerin içine bak bakayım ne bulsan makineye atıyon zaten. temiz elbiselerin temieez." demesiyle beni şekilde şekle sokuş olayın ta kendisi olan diyalogdur. yanlız canımmın bi tanesi orda melul melul neye güldüğümü çözmek için bakıp durdu anlatana kadar pek bekledi. olsun be anne candır baş tacıdır.
Evde ilk bekar kalınan yıllarda telefonda anne ile geçen diyalogtur.
Ben = Ya anne, ben çamaşır yıkayacam da bu renklileri kaçta * yıkasam uygun olur!
Anne = Olm komşular rahatsız olmasın, erkenden yıka!
Ben = (bkz: mavi ekran)
geç vakitte mutfakta gizli gizli kek yapmak için yağ eriten çocukla annesi arasında geçen diyalog.
-napıyosun sen
+ben mi?* hiiç, yumurta yapıyorum *
-kim yiyecek bu saatte *
+yumurta yapmıyorum yaa
-ee napıyorsun o halde *
+şey, yağ eritiyorum, boş zamanlarımda hobimmiş meğersem
-valla kafayı yedi bu çocuk. *
o sıralar iyi bir şey olmuş bir anlık gafletime gelmiş olsa ki el çırpmışım. ne haddime efendim? anında annemden atak geldi. önce aşağılayıcı ters bakışlar ve ardından:
-niye fok balığı gibi el çırpıyorsun?
muhteşem yüzyıl filmini izleyen amcamın aniden sinirlenerek, hürrem'e fazla önem göstermesini sindiremediği kanuni sultan süleyman rolündeki şahsa hitaben:
"o haremin hakkını ver hakkını" diye serzenişte bulunarak atağa geçmesidir.
kuzen: gel öpeyim seni.
ben: tıraş ol bir önce.
kuzen: sen de duş al pis.
ben: ben iki günde bir duş alırım zaten de sen aylarca kesmiyorsun o sakalı.
kuzen: sana ne lan?
ben: sen tıraş olana kadar duş almayacağım lan.
kuzen: bırak ya sırf sen duş al diye tıraş olurum ben.
evde tadilat vardır. kapısı kapalı odalardan birine, biri ayakkabılarıyla girmiştir ve bunu farkeden anne çıldırır. sinirle evde bağrınmaya başlar.
anne: hangi hayvan yaptı bunu?
baba: valla ben yapmadım fadime.
anne: sen hayvan mısın rıfkı?
baba: ne biliyim ben?
biz yarıldık devamını pek hatırlamıyoruz. suçlu da bulunamadı zaten. baba değil bundan artık eminiz.*
yıllar önce evimize doğalgaz bağlatıyoruz. mühendis elinde kağıt kalem odalara konulacak petekleri hesaplıyor.
mühendis : m
annem : a
m : buraya tek petek koyalım abla oda küçük zaten.
a : ne küçüğü yayla gibi oda buraya 2 petek konacak
m : abla bu odaya 2 petek olmaz zaten bi tane pencere var.
a : sanane evladım pencereden. peteği pencereye mi takıyosun
m : tamam abla sen iste ben odanın 4 duvarını petekle çevireyim.
evet odaya gerçekten 2 petek kondu. ama sonra odanın görünümü bozuluyor diye tekrar proje çizdirilip petek iptal edildi.
evde beşiktaşın bir avrupa maçına bakıyoruz. - annem: kısın oğlum şu televizyonun sesini. - kardeşim: anne sessiz maç mı izlenir ya. - annem: ama oğlum sizin taraftar da pek azgın, maçı anlatan adamdan çok onların sesi çıkıyor. Kafam götürmüyor.
x: olm aç şu come fly with me' yi( e2 de yayınlanan ingiliz yapımı tüm rolleri erkeklerin oynadığı gıcık bir dizi). Olm açsana ya.
Y: lan sus bi sikece şimdi kam fılay vitmiini de seni de.