her zaman ders çalışmak ağır basıyor. sabah şöyle saat 7 de evden çıkayım, kütüphaneye gideyim, gece 12 de kütüphaneden döneyim. gelecekle ilgili bütün hayalim bu sözlük. ev işi ilerleyen değil kendi içinde dönen bir döngü. reenkarnasyon gibi. ilerleyemediğim için çok anlamsız oluyor, yapıyorum ama sevmeden yapıyorum, insanın zihninin ve becerilerini (aynı zamanda fiziğini) gerilettiğini düşünüyorum. oysa ders çalışmak, birşeyler öğrenmek hep ileriye dönük, geliştiren ve zevk veren uğraşlar.