türk halkını salak yerine koyma amacını güden, evlatlarım dünyaya gelmeden tüm kayıtlarının arşivlerden silinmesini dilediğim televizyon şeysi. sağlam olmayan kaynaklardan aldığım bilgilere göre israil show tv'yi izleyip bize sataşacak cesareti buluyormuş.
Telefonda arayan mechul kişiye 'O kız benim parçam sen neden arıyorsun^' diyerek ayar veren ve bu ayarı verirken telefon sahibi şımarık kızın bi bok varmış gibi sırıttığı program.
Şımarık insanlarla dolu Iq'su düşük insanlara hitap eden olay.
kendi adlı sarışın gerizekalının köyde değişik aktivitelere girdiği program.zaten sözlük ahalisi de pek anlam verememiş formatının ne olduğuna çok sikimsonik bir yarışma ama ergenler için birebir.eskiden cumartesi kırmızı noktalı filmler olurdu kaçak kaçak onları izlerdik zaman geçti artık prime time da gösterilir oldu her ne kadar format değiştirse de ! şimdinin ergenleri daha mı şanslı ne*neyse konu uzadı allah sizi ne yapmasın diyorum.geçen bölümde kendinin ayağına bok sıçramıştı keşke o sarı kafasına gelseydi diye geçirdim içimden.mal.
gerçekten bu gibi programların kamera arkasında neler oluyor diye setlerinde çalışmak istedigim % 100 senaryolu bilgimiz arkası yarınlardır.
ayrıca daha fazlası için (bkz: acun'un programları)
bi candydir gidiyor bi kaç gündür sözlükte filan. magazin programlarında da döndü dolaştı adı. bu kimmiş diye bi bakayım dedim dün gece çevirdim açtım kanalı.
öncelikle ne kadar mal olduğumu anladım candy değilmiş kızın adı, "kendi"ymiş. hasiktir bu kadar malca bi espiri mi olur dedim kendi kendime. baktım espiri de değilmiş lan bildiğin "kendi"ymiş kızın adı. sarışın filan dedim herhalde ingiliz asıllı, ecnebi bi hatun yok lan o da değilmiş. bildiğin türk kızı.
ama bu candy-kendi olayı bizim lost hayranları için bir umut olabilir. kendimden biliyorum ulen. bu "kendi"yi gördükten sonra benim çocuğumun adı kesinlikle "cek" olacaktır ve olmalıdır. kız olursa "keyt" koymam ama kız olursa da adı "sindi" olsun. tabi önce annesine sormak lazım. hülasa feyz veren bir yarışma programıdır.
bi kere kızım kendi köye gidiyorsun saçmalıyorsun ona tamam, o kadar kirin içine gidip beyaz pantolon giyiyorsun e ona da ehh diyelim ama bari südyen taksaydın be kızım, ha güzelim?
o ahırın içinde noktalı noktalı geziyorsun tövbe tövbee...
yıldız&sertaç: aqua park gibi bi yerdelerken bi hatun çıkıp, sertaç'la (yıldız'ın yanında) fena diyaloga giriyor. sertaç'ın dili sürçüyor ve kıza "aşkım" diye hitap ediyor. yıldız dayanamayıp onları yalnız bırakıyor falan... şaka heralde bu.
mert: oğlum ne kadar kendine güvensiz bir insan çıktın sen. hocanın kıza gözünün önünde dans öğretmesine bile izin vermiyorsun. hoca lan o hoca. kız seni seviyor işte. bir anda hoca'ya mı aşık olacak sanıyorsun yoksa mr. kompleks? ya da hoca kızı taciz edecek de kız buna sessiz kalacak falan mı sanıyorsun, nedir anlamadım ki?
kendi kompleks ve güvensizliklerinin bedelini kıza fatura etme, sonra sen kaybedersin. bak buraya yazdım işte.
ek: ah ahah gelecek programla ilgili fragmanda dışarıda tartışıyordu bahar ve mert. bahar mert'e "benim için evcilik oyunu bitmiştir" diyordu, mert de şampanya patlatıyordu. (oyun bitti diyor kız, allooo).
tarla katledebilen insanların olduğu yarışma.
bu kendi ile yiğit'i köy yaşamını tanımaya yolladılar; kendi hanım yabani ot diye caaanım kabakları yolup atıverdi. o zavallı çocuk nasıl dayanıyor buna.
geçen bölümde yıldız asyalı eşine paten kaymayı öğretiyor.göya eşi kullanmayı bilmiyor.o nasıl bilmemeyse.bir anda gayet güzel kullanmaya başladı.yalandan düşecek gibi yapıyor.ya kimi keklemeye çalışıyorsunuz.size kim inanır kadir inanır.*
Yeni bir vıcık vıcık olma yolundaki yarışma programıdır. ev işi yapabilecek kadar bile zeka seviyesi ve kapasiteye sahip olamayan mıy mıy kızların bu kapasite eksikliğini bir marifet sanması durumudur. daha önce hiç ev işi yapmamış olan biri için bile, bu tarz işler büyük bir kapasite ve zeka gerektirmediği için becerilebilir, en azından deneme zahmetinde bulunulabilir ve zamanla geliştirilir bu beceriler.
Yarışmaya katılanların zeka seviyeleri ve kapasiteleri, o bom boş saçma sapan sınırlı dünyaları, beklentileri belli ve bu insanları örnek alan(etkilenen)genç nesile acıyorum. salak, kaprisli, bencil olmak bu tarz programlar sayesinde marifet gibi gösteriliyor. boş insanlar kendi ilişkileri için örnek alıyolar bu yarışmaları; çünkü gerçek ve senaryo/reyting arasındaki farkı bir çoğu ayırt edemiyor.
ne yapmaya çalıştıklarını, sonucunun ne olacağını anlayamadığım yarışma. yarışma olduğundan bile emin değilim. sunucu kız hiçbir şey söylemedi. evcilik oyunu oynuyoruz dedi ve tanıtıma geçtiler. insan bir amaçlarını söyler yahu.
muhtemelen türk seyircisinin zeka düzeyine göre hzırlanmış saçma sapan programdır. halkalı çöplüğüne dönmüş televizyonda bie çöp daha göze batmaz zati.
kendi'nin gene narsızmin doruklarında kendini düşündüğü bir ana daha tanıklık ettik. yiğit program başladığından beri koltukta, kendi de yatakta yatıyor. akşam kim yatakta yatsın diye yazı tura atmaya karar veriyorlar ve kendi kazanıyor. yani gece gene kendi yatacak. be bencil kadın, be düşüncesiz kadın! progamın başından beri yiğit'ten bir gram mı bi şi kapmadın. insan "yiğitçiğim, aşkım, yazı turayı ben kazandım ama bugüne kadar her gece ben yatakta yattığım için hakkımı sana vermek istiyorum aşkım" falan der. sen n'aptın? "heyyooo ben kazandım" diye seviniyor... ben sana daha diyim!!! yuh.