bizim aile üyeleri. bak ben demiyorum. tartsan 100 gram gelmeyecek olan minicik bir muhabbet kuşu için bir hafta evde herkes odasında ağladı. akıllandım mı? hayır. gidip başka bir kuş aldım. iki yıldır evimizin sevimli bir ferdi. üstelik fenerliyim; kardeşimin telkinleriyle bana sürekli imparator fatih terim tezahüratı yapıyor. ama kızamıyorum herife.
olabilirdir efenim, üzülmesi pek tabi normal. nihayetinde yasamını yitiren bir canlıdan bahsediyoruz. hiç unutmam yanlışlıkla üzerine basıp hayati fonksiyonlarının durmasına neden oldugum bir kara fatma icin 3 gün üzüldügüm vardır. ama aglamadım yalan yok.
zalim, aptal, şapşalların asla anlayamayacağın bildiğimden, kendinden başka bir canlıyı sevmenin ne kadar insani bir duygu olduğunu söylemeyeceğim bu gerzeklere.
tıpkı bir insana alışmış gibi alışır insan, evcil hayvanına. sonra ölünce en yakını veya çok sevdiği biri arasından ayrılmış gibi göz yaşlarını tutamaz. benim de çocukken muhabbet kuşum vardı. gece uçup babamın yanına gitmiş. babam da uyku esnasında dönünce altında kalmış ve ölmüş zavallı hayvan. o gün çok ağlamıştım.
nedense hakkında anası babası ölünce ağlamayacağı şeklinde bir inanç olan insandır. hayatında ayna dışında hiçbir hayvanla iletişim kurmamış kişiler tarafından garip bir şekilde aşağılanır. bunun sebebinin kendi kendini düşündüğünde lan ben ölsem kimse ağlamaz, elin iti bile bizden daha değerli şeklinde bir gerçeğin farkında olmalarıdır.
Evet elin iti köpeğinin arkasından ağlayan var, ama senin arkandan ağlayan olmayacak.
en azından köpeğe tecavüz eden şerefsizden kat be kat şahsiyetlidir.Kedisi olmayan anlamaz böyle şeylerden.ölüm allah'ın emri ayrılık olmasa.o merhametin binde birini birbirimize de göstersek hiç fena olmaz hani.
Ayrıca evcil olması demek bir evin sessiz bir bireyi olmuş anlamına gelir, yani akşam eve geldiğinde sana ağzında terliğini getiren ve kendini sevdirmeden o terliği ağzından bırakmayan buna benzer bir sürü eğlenceli ve zeki aksiyonlar alabilen bir birey vefat ederse ağlarım.
Benim bu. Hem de arkasından haftalarca ağladığım hayvan pazardan 4 tlye aldığım ördekti.
Ve evet mezar da yaptım hatta başına taş bile koydum basmasınlar üstüne diye.
Şaka gibisiniz...
Yüreğinde sevgi, merhamet olmayan taş kafalılar anlayamaz o duyguyu. O kadar alışmışsındır ki; evladını, ailenden birini kaybetmiş kadar üzülürsün, canın yanar. işte taş kafalı, kalpsiz yaratıklar (insan diyemiyorum) sizin halinizden anlamaz.
öldükten sonra küçücük mezar kazmak daha da beterdir. aileden birisini kaybetmiş gibi acı verir. küçük bir taş dikersiniz mezarın başına. sonradan yıkılacağını bile bile.
balık , kaplumbağa gibi su hayvanları pek etkilemese de, kedi , köpek , kuş gibi hayvanlar yani iletişim kurabildiğiniz hayvanların ölümü üzer insanı. ağlaması da gayet normaldir yadırganacak bir tip değildir ondan zarar gelmez.
vicdan ve merhamet yoksunu insanların anlayamayacağı "tip"tir. çünkü merhamet, vicdan her ne kadar her insanın içinde olsa da önemli olan bunu açığa çıkarabilmektir. ne yani, çok sevdiğin bir insan bitkisel hayata girse ve yıllarca böyle kalsa, gün gelip ölse sen "nasıl olsa bana yararı yoktu, konuşmuyorduk da" diye üzülmeyecek misin?" diye sorarım o insana.
her anında, iyi ya da kötü, insanlardan daha çok senin yanında olduğu içindir. Sadece yemek su verdiğinde, sevdiğinde o da seni sevdiği içindir. Sırf egosu yüzünden sizden vazgeçmediği ve size zarar vermediği için.
bazi tas kapliler alay ediyo olabilir ama bu ruhunda insanlik merhamet ve sevi oldugunu canlilari sevdigini gosterir ve ayrica bu onun sadik bi insan oldugunu gosterir.