Pazartesi günü kedim öldü. Ve bu benim verdiğim ilk kayıp. Yakın akraba, arkadaş kaybı hiç yaşamadım ve kedimin ölümü benim gerçekten ilk kaybettiğim en yakınım. Ve daha çok bebekti. Doğuştan hastaydı, ameliyat oldu kaldıramadı. Atlatamıyorum. insanların en yakın dostları oluyor o evcil hayvanlar.
Evcil hayvanın olmadığını, dost, evlat, kardeş, aileden birinin olmadığını anlayamayacak kişilerin yine anlayamayacağı güzel insandır. Mesela canım oğlumu hala özlüyorum. Anlatamazsın, anlayamazlar işte.
kimse kusura bakmasın, biraz şov peşinde koşan insandır. yeri doldurulabilecek bir şey için günlerce ağlayan, yemeden içmeden kesilen biri; ya gelişimini tamamlayamamış yada ilgi çekme amacı güden insandır.
anlam veremediğim, biraz da şov peşinde koşan tiptir. kardeşim yeri dolacak şeyler için neden karı gibi ağlıyorsun, al sokakta kedi köpek mi yok? hem sevap.
şov peşinde olan tiptir. neymiş? kedi köpeği ölmüş. ya kardeşim gider sokaktan bir kedi yakalarsın olur biter. he cins kedi köpeğin ölmüştür, verdiğin para yanmıştır ona ağlarsın anlarım ama yeri doldurulabilecek şeylere ağlamak bence çok mantıksızca bir eylem.
amacı merak edilen tiptir. ya git yeni kedi, köpek, kuş neyin öldüyse ondan bir tane daha al ne bu drama. bayılıyorsunuz hayvanlara duygusal anlamlar yüklemeye he.
(bkz : O kişi benimdir mesela ) Onunla beraber ömür bağlıyorsun yalnızlık paylaşırsın malına parana bakmaz ağlamakta haklıyız bırakın ağlayalım. Edit: Evcil hayvanım olmadı.
Normal insanın göstereceği tepkidir. Çünkü ailesinden birini kaybetmiştir.
bundan tam 4 gün önce, 2 aylıkken kucağına aldığı ve 2 yıl boyunca çocuğu gibi sevdiği kedisini kaybetmiş biri olarak bu tip kelimenin tam anlamıyla benim.
öyle acı bir şeydir ki kelimeler kifayetsiz kalır acınızı tarif etmeye... herkes aynı duyguları yaşamaz belki... ama yaşayan kahrolur, erir, biter... 2 aylık kucağıma aldığımda, evime getirdiğimde. gözümün önünde büyüdü. beraber uyuduk, geceleri mırlıyarak geldi yatağıma, her günün sabahında ayaklarımda uyurken buldum.
öyle çok sevdim ki onu iki sene boyunca... bazen ısırdı, kızdım. kollarımı çizdi elimi çizdi, ama onu hep sevdim. canımın bir parçası olmuştu çünkü.
bir gece evimin penceresinden kayıp düştü aşağı, kurtaramadık canımıniçini, gözlerimin önünde kayıp gitti ölüme. cansız bedenine baktığımda kahroldum. yıkıldım... ölümünün üzerinden daha 4 geçti ve bu satırları yazarken, gözlerim durmuyor. yüreğim patlıyor. canım deliniyor. evime giremiyorum, onsuz. her yerde izleri, tüyleri var. yüreğimde eksik bir şeyler var.
şunu söylemek isterim ki; bir hayvan ile yakın bağ kurmak isteyen kişiler onun ölümüne dayanıp dayanamaycaklarını gerçekten düşünsünler. Çünkü inanın çok acı bir durum.
orospu çocuğu editi: evcil hayvanı öldüğünde bu ve benzeri hissiyatlara bürünen kişilerden rahatsız olan lütfen analarının amlarına geri dönüp orada yaşasınlar.
bana dost olan ve insanlardan bile çok güvendiğim, evcil hayvanım demekten çok öte olan bir canlı öldüğünde elbette üzüleceğim. hatta ağlayacağım. her şeye bok atmak için yer arıyorsunuz lan resmen.
üzülmeyenin insanlığın şüphe ederim. her şeyden önce o bir canlı! sevdiği insanı kaybeden birine "üzülme, yeni biriyle dost olursun." demiyorsanız, "üzülme, yeni bir evcil hayvan edinirsin." demek gibi bir hakkınız da yok.
14 yıldır yanımda olan. Sevgime herzaman karşılık veren her özelliğini bildiğim. Uzaktayken çok özlediğim sevimli tüy yumağı hiç büyümeyen bir çocuk gibi. Ve üzüldüğümde hissedip yanımda uyuyan "aile bireyime" üzülmeyeceğimde sana mı üzüleceğim? dedirten durum.