Benim için The only one, everybody's fool, bring me to life, my immortal, sweet sacrifice olan gruptur. Amy lee gibi bir soliste sahip oldukları için şanslılar.
aslen sınıfımdan bir kıza yakınlaşmak için dinlemeye başladığım, sonradan beni saran gruptur...
sınıfta son ses açılıp dinlenir. eğer hedef kız etraftaysa duyar, yanına gelir, "aa ne dinliyosun?" der. kulaklığın biri alıp takar, oturur yanına. şarkı tek kulaklıkla yeterli keyfi vermemektedir ama olsun. öbür kulağını platoniğinin omzuna yaslarsın. o anda o da aynısını yapmaktadır. kibarca başını çeker, omzunda onun saçlarını, teninin sıcaklığını hissedersin. şarkı markı bahanedir artık çünkü dünyanın en mutlu adamı olunmuştur. şarkı biter, my immortal başlar. hede kız hafif hafif mırıldanmaktadır. sen de katılırsın ona. dudaklarınız bir uyum içinde hareket eder ama fark etmezsin; çünkü artık tüm hislerin körelmiştir. müzik değil, o güzelliğin dudaklarından çıkan mırıltılar, duyduğun tek şeydir artık.....
işte o anda kızın hıyar sevgilisi gelir, el ele sınıftan çıkarlar senin yüzüne bile bakmadan. sen de kalırsın oturduğun sandaylede. elinde bir mp3 çalar, omzunda hala bitmemiş, o tanıdık sıcaklığı arayan tatlı bir his ile...
aslında çok daha eski olmasına rağmen türkiye'de bring me to life isimli parçasıyla tanınmaya başlanan ve hızla piyasalaşan hoş bir bayan vokalli rock grubu. güzel ama fazla abartıldı gibi, benzeri birçok gruba rastlamak mümkündür.
herkesin düştüğü yanılgı evanescence i amy lee sanmaktır. oysaki onlar baya bildiğimiz gruptur amy lee de solistleridir. çok da güzel bir sesi vardır. severek dinleriz , söyleriz.
stüdyoda yangın çıktığı için kısa süre kayda ara vermişler , yangın esnasında bütün herşeylerini kaybetmek üzereyken grubun yeni üyelerinden will hunt içeri dalıp hard diski kurtarmış ( bi nevi götü kurtarmış ).
Going under gibi insanı gaza getiren bir şarkıya sahip grup. Lisede My immortal dinlerken başa sarıp sarıp hüzünlenerek az ergen triplerine girmedik arkadaşlarla. Bana lise günlerimi anımsatan grup bir diğer ifadeyle.
