Hırsız: Acaba kaç para vardır?
Yazar: Yeterince sessiz mi ?
Politikacı: Bu evde sağ kalır mıyım?
Seri katil: Evde kaç kişi var?
Öğrenci:Donla gezilebilir mi?
insanın varlığını konumlandırabildiği, kendi aidiyetini hissettiği, mutlu olduğu bir kozmos. dönecek bir evi olması duygusu insanın, belki de en güzel duygudur.
içinde sevdiğiniz insan da varsa, kapıyı kapattığınız an dışarının kaosundan, kirinden, sahteliğinden kopup kendi yarattığınız dünyanıza sığınabileceğiniz, ait olduğunuz kişiyle ait olduğunuz yuva.
Ev....herkeste bulunan aileyle sımsıcak, neşeli, güvenli bi hal alan dört duvar....
Ama bana bunların artık hiçbirini hissettirmeyen dört duvar sadece annem ve ablam olduğunda onlarla olduğumda bana ev gibi gelen yer ama onlar yokken koca, soğuk, anlamsız gelen koca bi boşluk. ..
Rusça'da -oğlu anlamına gelir. Eğer ismin sonu sesli harfle bitiyorsa -ev, sessiz harfle bitiyorsa -ov gelir. Mesela soyadını alan dedenizin adı musa ise sizin soyadınız musayev (kızlar için musayeva) olur. Ama josef ise mesela josefov (yada josefova) olur. Yani tamamen sondaki harf ile alakalı.
Eskiden tımarhanelerde delilere, resim yaptığım tuvallere benzeyen beyaz elbiseler giydirirlerdi.
-Ama bu gelenek artık değişti. Yeni kural tımarhaneleri sıradan evlere benzetmek.
-Neden?
-Çünkü sıradan evler gittikçe tımarhanelere benzemeye başladı.
Nâdir Türkçe kelimelerden biri. Hattâ, en güzeli. Türkler göçebe oldukları zamanlarda, ev kelimesini çadır anlamında kullanıyormuş. Ayrıca ev, rahim anlamına da gelmekte. Ne de olsa ilk evimiz orasıydı..
insanların 30 sene çalışıp, üzerine de bankaya 10 yıl boyunca borçlanıp edinmeye çalıştıkları taş duvar. gitti mi 40 sene? ulan zaten ömür 60 yıl, 70'i gördüğünü varsay. ee ne kaldı geriye?
toplasan 5 yıl ya yaşıyoruz ya yaşamıyoruz. ulan tuvalleteki zamanımız bile 4 yılı buluyorken, harbiden boşa yaşıyoruz be.
kısmetse yakın zamanda ev almaya düşünüyorum. en azından benim ekonomik şartlarıma uyan bir şey olacak yoksa öyle dubleks mubleks abooo 200 yıl yaşamam lazım ki anca alayım. saydık işte 40 yıl kafadan gidiyor. ben ki bu vaziyette 50 yaşarsam 10 senelik ömrümü kendim için yaşamış olurum, 4 yıl tuvaletten düş 6 sene. *
Bizi sarıp sarmalayan, acısıyla tatlısıyla, huzuruyla kavgasıyla bize ait olan yer. Hele mutluysan, huzurluysan, seviliyorsan, anlaşılabiliyorsan, bir de yemek kokuyorsa, her zaman özlenen, aranan yerdir. Herkesin bir evi olmalı...iyi ya da kötü...
ev sadece başını sokacak bir yer değil, kişinin işten arta kalan zamanlarını değerlendirebileceği bir yer olmalıdır. daracık saçma sapan mahalleler yerine keşke herkes bahçeli bir evde oturabilse.