ev yaptirmak, iki göz odada kirada oturan bi anne babanin tek hayalidir. "bizim de basimizi sokacak bi evimiz olsun" diye baslayan bir masaldir. bu ugurda baba evden ise yürüyerek gider gelir, isten arta kalan zamanlarinda insaatlari götürü usulü amelelik yapar. canini disine takar tam manasiyla, bir memur maasiyla olacak is degildir zira..
ve bir arsa alinir sehrin en varos mahellesinden, ucu ucuna denklestirilerek eldeki bütün para. "bir topragimiz olsun da yavas yavas üstüne ev de olur" der toprak insani. plan yaptirilir, proje, izinler, tapu ve daha ilkokuldayken anlamdiramadigim bi sürü sey yapilir. sonra temel kazilir, cimento alinir, demir alnir, alinir alinir.. isciler tutulur yövmiye usulü. anne elinde bi pazar filesi her gün yemek tasir bu iscilere. bu gidis gelisler, alinanlar verilenler, para cikismadigi icin verilemeyip borc olarak birikenler bi süre devam eder. en sonunda evin büyük kismi biter. ancak simdi de kis öncesi catiyi örtme telasi baslamistir babada. tugla alinir, catinin yan taraflari örülür. kiremit, kalas, ne gerekiyosa alinir. ve daha ilkokul 3. sinifa giden o eller de tugla tasir, ara ara eldivenin kesilen yerlerinden cizilerek, kanayarak. ama caktirmaz. o evde o kücük ellerin bile emegi vardir. cati cekilir, ev icine girilebilecek hale gelince, bir kamyon esya ile mahalledeki insanlarin gözyaslari esliginde aile kiradan kendi evlerine tasinir. eksikleri vardir tabi. ilk günler elektrigi actirmak icin para kalmamistir. o nedenle aksamlari gaz lambasi esliginde oturulur bir süre. pencerelere eski un bezlerinden dikilme güneslikler gerilmistir. kanalizasyon henüz o semte ulasmadigindan, barakavari bi tuvaleti vardir bu evin arka bahcesinde. bahce dedigime de bakmayin öyle, arkasi alabildigine bosluk, ilerde isigi yanan bikac ev ile bir de isigi yanmayan insaatlar.. gece tuvalete giderken ödümüz kopar. sehrin merkezinde bildigin köy yasamina gecilmistir.
ama bütün evlerden güzel gelir gözüme. balkonu vardir bi kere. balkon! ev indirmedir, böyle bikac merdivenle asagi inilir cinsten bi girisi vardir. balkonunun yarisi topraga gömülüdür ama balkondur sonucta. yerlerde marley denilen sey döselidir. hayatimda ilk kez marley görürüm. mavi-krem renkler kare kare kaplar tüm odanin tabanini, ya da pembe-krem. baba tek tek yapistirmistir onlari, isten ciktigi her günün aksami. nasil güzel olmasinlar ki? elektrik olmasa bile mutludur o ailenin üyeleri ayni sofranin basinda. babanin yüzündeki o gururla karisik mutlulugu, o huzuru unutamaz ailenin kücük cocugu yillar gecse de. ama en cok da mutlulugu.. sonradan anlar ki borclari olsa da o anne baba huzur icinde uyumuslardir o gece yataklarinda.
kisacasi ev yaptirmak kücük birikimlerle büyük hayaller kurmaktir!
ve ne zaman bir ev zorla yikilirken insanlarin feryatlarini görse televizyonda, o cocugun ici sizlar. cünkü emegin ne oldugunu bilir. o kücük tugla tasiyan eller emegin, evin, ev yapmanin anlamini, zorlugunu bilir.