el mahkum yaptığımız iş. sevenleri de var ama ben onlardan değilim maalesef. yalnız bir şey farkettim ne kadar umursarsam o kadar kafayı yedirtiyor bana. mesela diyelim ki evi 3-4 günde bir süpürüyorum ama bazen bir takıyorum elimde süpürge ile dolaşacağım nerdeyse. böyle birisi evin içine ayakkabıyla daldı mı falan moralim bozuluyor. o yüzden ruh sağlığım için 3-4 günde bir temizlik iyidir, her gün altından kalkamıyorum.
Dün yaptığım detaylı ev temizliğinden mütevellit, kamyon altında kalmış gibi hissetmem, bedenimin bana itaat etmemesi ve beni hunharca yatağa fırlatması hep bu eylem yüzündendir.
Ev mis, ben pert!
Bu mudur yani?!
Allahını seven üstüme şarj atsın!
misafirim gelecek diye bugün yaptığım işlem. 3 aydır temizlenmemiş eve giriştim, 3 saatte evi çiçek gibi yaptım. bi cam silmediğim kaldı o da eksik kalsın. gerektiği yerde çeşitli kimyasallar, çözücüler kullanarak fayansları tepkimeye soktum. lan bahar temizliği yapıyoz diye hiç bi kız tatava yapmasın şimdi. üşengeçlikte level atlamış ben bile bu işin üstesinden geldiysem bi nane yok bu temizlik işinde. gereksiz anlam yüklemeyin şu işe. yaptığınız bi bu var zaten.
bu işi 3 saatte beceremiyosanız ya pasaklısınızdır ki evi bok götürüyodur, ya da beceriksiz ve hantalsınızdır.
yıllardır annemin mutfağında asılı duran şiir.
müthiş gaz veriyor.
Kulpu kırık fincanları,
‘Zayıflayınca giyerim’ kotunu,
Son 5 aydır giymediğiniz kıyafetleri,
Arka balkona tıkıştırdığınız, bir gün yüzünü yenilerim pırıl pırıl olur dediğiniz o sandalyeyi,
Dibi kararmış tencereyi,
Taşındığınız hangi evden kaldığı, hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları,
Sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz fotoğrafı,
Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini (kaset mi kaldı allah aşkına)
ATIN
Ohh bir ferahlayın bakalım. Tamam mı?
Şimdi ihtimalleri atın.
‘Olacaktı, son anda olmadı’ları atın, olmamış işte.
Takılıp kaldığınız o günü,
Düşünüp durduğunuz o lafı.
ATIN
Küstüğünüz için uzun zamandır görmediklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü,
Alındıklarınızın, gücendiklerinizin hiç umurunda olmayan o ‘olayı’
ATIN
O hiç beceremediğiniz yemeğin tarifini,
Kestiğiniz eski gazete küpürünü,
içinizi kemiren o ukteyi
ATIN
Zamanı gelince yiyeceğiniz soğuk intikam yemeğini de dökün.
Soğuk yemeğin hiç tadı olmaz.
Cevabı olmayan soruları
Kaçırdığınız fırsatları
Atıldığınız işleri
Beceremediğiniz ilişkileri
Kişisel gelişim kitaplarını
ATIN
Arkanızdan konuşanları,
Önünüzü kapayanları,
Alamadığınız terfiyi,
Oturamadığınız evi,
‘Şimdiki aklım olsa’ları,
Aldığınız en kötü karneyi,
Hatta en iyi karneyi,
Çalışmayan saatleri,
işe yaramayan fikirleri,
Kaçan trenleri,
Zamansız yaşlandıran dertleri,
‘O gün’ olanları,
Halının altına süpürdüklerinizi,
Dolabın dibine iteklediklerinizi
ATIN
Bakın, ne güzel güneş çıktı.
Pazar temizliği, yaz temizliği, kış temizliği, bayram temizliği...
Ama ben temizlik yaparken kendimi kaybediyorum terapi yapıyorum temizlikle. Bu da benim stilim.
Benim için terapi.
Hele birde köpüklü suyla, foşur foşur balkonları yıkıyorum ya ohh mis.
Kırlentleri döve döve kabartıyorum. Nasıl rahatlıyorum, nasıl mutlu oluyorum.
Temizlik bitince de güzel bir çay oldu mu değmeyin keyfime.
Sinir, stres hiçbir şey kalmıyor.
Önceleri kafa dağıtmak için ara sıra yaptığım, tek başına yaşamaya başladıktan sonra ise işkenceye dönüşen aktivite. Temiz ve düzenli olmayı seviyorum ama senden başka kimsenin girmediği bir ev için de o kadar uğraşmak zor geliyor.