aıle ferdlerı mutlu aıle tablosu seklınde oturmus fılm ızlemektedır, telefon calar, aıle ferdlerı bırbırının gozlerıne acaba kım olabılır kı dıye daha once bakmadıkları gıbı dıkkatle bakarlar. telefon calmaya dewam etmektedır. Erkek esının kalkma hamlesını gorur ve ondan once bır hısımla kalkar. Oturdukları yer ıle telefon arasındakı mesafe 100 mt yarısına doner, ıkısıde arayanın bırbırlerının sevgılısı olma ıhtımalını goze almaktadır. Sonuc kadın yıne erkegın onune gecer ve hısımla telefona sarılır tıtrek bır sesle alooo der..
-kızım napıyorsunuz dıye bır ses ahızeden gelır
-allah belanı vermesın anne senmıydın, gecenın bu saatınde aranırmı ya yuregımız hopladı sen kapat yarın sabah ben senı ararım hadı bye
Cat kapanır...
aıle ferdlerı bırbırının gozlerıne son kez bakar ama bakısların anlamı yoktur. Ertesı gun bosanılır bosanma sebebı yoktur.
-sıddetlı gecımsızlık de sen avukat.
Son
televizyonların kumandalı olmadığı dönemde sesin kısılıp açılabilmesi için faaliyete geçilmesi gerektiği noktada ya da bakkaldan alınacak bir şeye ihtiyaç duyulduğunda
kıl kıpırdatmadan, k.ç kaldırılmadan yaratılan huzursuzluğun sahibi olan acımasız annedir, abidir, babadır, abladır. kimse birbirine bakmaz, herkes evin küçük çocuğuna bakar ve tüm angarya ne olursa olsun bu yavrucuğa patlar.
herkes salondadır..
telefon da malumunuz acı acı çalar..
kimsenin alo, efendim, veriyorum bi dakka gibi bekletme cümlelerini sarfedesi yoktur..
gözlerle paslaşılır..
sonunda evin en çalışkanı ve dülülülü sesine karşı en hassas olanı telefonu açar. *