yillarca "yok kira" diye yanitladigim fena soru. yasli amca veya teyze sorusudur bu. aralarda iiihh ihh ahh ahh cekerek konusan bu yasli insan, sizinle ilgili detaylar almaya calisir. o masum yuzuyle size masum gorunen sorulari pasaport polisi edasiyla sorar. bu sorular insani kendi gercegiyle yuz yuze birakir.
oysa o kadar da guzel konusuyorduk ne geregi var boyle sosyo-ekonomik durumu pazara cikarmanin. bu sorunun cevabi yillar sonra "evet bizim" oldu, o zaman da gelen yanit hic sekmedi, "aman iyi evladim en azindan kira derdi yok".
bu durumu, "yasli insanlarin soru sormak suretiyle bebeklesme sureci" olarak aciklayabiliriz.
bu ne bu ne? diye dunyaya merhaba diyen bebek insani, moruk olmaya basladimi yine soru sorma dongusune girer. yasin verdigi bilincle sorular biraz daha hayata dair olur tabi (o kadar da fark olsun).
sayet meslek sahibiyseniz, "maasin iyi mi, yetiyor mu?" diye sorar, "net kac aliyon, masraflar cikinca sana ne kaliyo" diye sormaya yuzu tutmuyor (hayret).
yaşlı insan sorusudur. bi zaman sonra şark kurnazlığıyla evin kaloriferli olup olmadığını dahi soracak kadar ileri giderler. genellikle köyden kente göç etmiş insanların acaba başkaları benden daha iyi mi yaşıyor gibi görgüsüzce meraklarından kaynaklanır. bi zaman sonra yaşlı insanlarla muhatap olmama gibi benim kontrolümde olmayan bi alışkanlık yaratmıştır bende.
- EV sizin mi?
+ bizim. hatta bina bizim tamamen.
- yapma ya.
+ sen ne diyon yarram.
- ben sanmistim ki...
+ ne sandin, kira diyecem sandin di mi? mina kodumun fakiri seni.