kendisini devletten emekli etmiş kendi gibi çoluk çocuğunu da devlet kapısına yerleştirip götlerini kurtartmış iki çocuğuna iki ev almış (kendininki hariç) bunları kiraya verip gelen paracıklarla kredisini ödediği pejosunu altına çekmiş bunca rahatlığa rağmen allaha yatıp kalkıp şükredesi vakti beş olan namazı ona tamamlaması lazımken sen özel sektörde maaşını zamanında alamadığıdan ötürü kirayı yatıramayınca evin kapısına dikilip bar bar bağıran 65 yaşındaki bir pezevengin de dahil olduğu grup.
öğrenciler için tam bir kabustur. evi kiraya verdikten sonra ızdırap daha artar. gelene gidene karışır, çat kapı gelir evi gezer "burayı niye temizlemediniz" der, ahlak bekçiliği yapar, biraz samimi olduktan sonra "lan şu hatunu bana ayarlasanıza" der, samimiyet biraz daha ilerledikten sonra "olm ev bu gece bana lazım, topuklayın" der, kendinden nefret ettirir, son olarak elektrik ve su faturaları kendine takılarak evden bir gece yarısı taşınılır.
eskiden ev sahipleri bambaşka insanlardı. arada evi kontrole gelip "bak oğlum bu muhitte aileler çok, eve kız getirme!", "temiz ve tertipli tutun", "faturaları ödeyin" gibi telkinlerde bulunurdu. yeni jenerasyon ev sahipleri ise "ya hacı sizde tanıdık hatun çoktur", "getirin eve arkadaşlarınızı", "beni de çağırırsınız artık ama gözünüzü seveyim benim karı duymasın" gibi telkinlerde bulunuyor. ey milenyum sen nelere kadirsin.
dünya'nın en garip insanlarıdır. iddia ediyorum bunların hayatı iki kısımdan oluşur, ev sahibi olmadan önce ve ev sahibi olduktan sonra.
tam 2 yıldır gayet düzgün oturduğum öğrenci evimden, okulun sona ermesi dolayısıyla ayrılmadan 1 ay önce
- abi ben gelecek ay evden çıkacağım, erkenden söyleyim sen de ona göre planını yaparsın.
+ çok sağ ol gozgozgoztepe.
bu güne kadar 1 kira aksatmaç şöyle dursun ayın her aynı 5 inde vermem gereken kirayı bayramlarda falan hep erken vermişimdir. sırf adam bayramda mağdur olmasın ya da alacağı bir şey varsa alsın diye.
bugünlerde gelmiş sürekli evi birilerine gösterme derdinde.
e kimse kusura bakmasın da ben evdeyken neden gösterteyim kardeşim?
özel eşyam var her yanda, özelimi tanımadığım bir dolu insana açmak zorunda değilim ki.
- ne zaman çıkarsın sen?
+ 3 ya da 4 ağustos'ta çıkarım abi.
- ben seni sokağa atmak istemiyorum ama sözleşmen ayın 1'inde bitiyor.
+ ney? abi sen ne diyorsun ya?
- normalde 15 gün kala emlakçıya verme şansım var.
+ verseydin abi o zaman, girebiliyorsa girsin eve emlakçı. kirasını verdiğim eve kim girebilir?
- e işte bende anahtar olmadığından veremiyorum.
+ neyse farkını da öderiz abi, yani 2-3 gün daha ankara'da kalacağım, işlerim bitmedi.
- ben senin mağdur olmanı istemiyorum.
+ abi senin bu yaptığın ayıp hala mağdur olmanı istemiyorum diyorsun. ben bu güne kadar sana saygıda gram kusur etmedim, kirayı her daim zamanından önce yatırdım ama şu gördüğüm muameleye bak. hoş olmadı.
bla bla bla...
ben anlamıyorum arkadaş. adam kabasına bakacak evin diyor. sokarım evin kabasına, kimseye evi göstermek zorunda değilim amına koyim, neyin tripleri bunlar. insanlara iyi davrandıkça tepene çıkıyorlar. ne kadar iyi davranırsam davranayım olmuyor. neyse ki kurtuluyorum buradan.
Yahu ev sahibinin çirkefliği tamam da, kiracıların olduğu gibi... Bunu Müslümanla Yahudi ile Hıristiyan ile bir ilgisi yok adamlıkla ilgisi var.. Allah kimseyi kiracı veya kiraya verecek ev sahibi yapmasın... ikisi de berbat.. Yaktığı elektiriği, kullandığı suyu ödemeden çıkan kiracılar... eften püften bahanelerle aldıkları teminat parasını ödemeyen ev sahipleri... Allah doğrunun yanında olsun!