sabah kahvaltıyı hazırlar, işe gider ardından. akşam gelip evi toplar, yemek hazırlar. çocuk varsa onlarla ilgilenir ödev yaptırır konuşur terapi uygular. gece yatağa girer bütün günün yorgunluğu vardır üstünde. başım ağrıyor dese 1 dert demese bir dertdir. hastalanır yine işe gider. hastalanır yine yemek yapıp çocuklara ya da evin büyük çocuğu kocasına ilgi gösterir.
aslında ev kadınları bu toplumun süper kahramanlarıdır. ilahlarıdır. bunu bozacak örnekler var. bana sorarsanız iş kadını ve ortak yapılan işten yanayım. fakat biz erkekler o kadar geliştiremiyoruz kendimizi. bir süreden sonra atıyoruz üstümüzdeki yükleri. hele karımız ev hanımıysa işte o zaman yandı demektir.
en sevmediğim tabir. bir kadın ev kadınıdır diye hiçbir işe yaramıyormuş gibi bir bakış açısıyla bakmak çok ifrit olduğum bir tabir. oysa ev kadını sabah erken kalkar, kahvaltını hazırlar, seni işe uğurlar.sen işine gittikten sonra bu sefer de çocuklar için aynı rutin görevi icra eder. sonra ev temizliği,bulaşık ve akşam yemeği derken tüm günü ölü geçer. sen ise sırf evden dışarıda çalıştığın için üstencil bir dil kullanma hakkına sahipsin.
Toplumumuzda hep ezilendir.
-çocuğu doğurur iş kadını kreşe veya dadıya verir ev hanımı kendi bakar yavrusuna.
-ev hanımı ekonomisttir,aile bütçesini en iyi o düşünür.
-ev hanımı yuvayı ayakta tutandır.
-ev hanımı çilekeştir.
ihtisas yapmayı hedeflediğim alan. Benden iş kadını falan olmaz, bari ev hanımlığı yapabilEyim de bir meziyetim olsun. Böyle boş boş yaşanmaz ki canım afedersiniz terliksi hayvan gibi. *
Yalnız sinirlendiğim zaman yemek ve temizlik yapasım geliyor. Bu zamanları çoğaltmam lazım. Ama sinirlenmeden. *
tek yaşamaya başladıktan sonra zahmetli bir şey olduğunu anladım. gerçi ben yemek yapmıyorum ama yemek yapsam zor olurdu. alışverişi de çoğu zaman ablam yapıyor, faturaları da ablam ödüyor. ama çalışmak da zordur.