annem yapmış biraz önce. yedim, eser miktarda fıstık ceviz koymuş içine.
"anne az olmamış mı iç harcı sence de?" dedim. "anneannenin dişleri olmadığı için fıstık yiyemez, o yüzden az attım" dedi annem. "üstat, lavaşla toz şeker getirseydin de nineciğimle emseydik bari" dedim.
Baklavanın anavatanından bildiriyorum: ev baklavası diye birşey yok! Baklava evde yapılmaz, evde yapılan 'şey' baklava değildir.
Daha ne kadar anlatacağız bunu bilmiyorum. Arkadaş hiç mi adam gibi bir Koçak ya da çelebioğullarından baklava yemediniz? Yemediniz ki o 'şey'e baklava diyebiliyorsunuz. O nimete tatlı diyin, hamur diyin, başka birşey diyin ama gözünüzü seveyim baklava demeyin!
Gerçek baklava bu diyil!
Bayram ziyaretine gittiğim her evde illa yaşlı bir teyze çıkıp elimle açtım oğlum hazır baklavaya benzemez diyor açık söylemek gerekirse en kötü hazır baklava bile ev baklavasına bin basar teyzeler börek acar gibi açıyorlar kalın kalın şerbetli börek gibi aynı.
Beş tane yiyince sanki şerbet havuzuna düşmüş gibi oluyorum. Suyu da üstüne içtikten sonra hızlı ve öfkeli filmindeki dominikin arabası gibi içten yanmalı motor misali ter basıyor. Yeter artık yemek istemiyorum bunları.