gece alkolden kafanız göt gibi olmuştur ve sızmışsınızdır. sabah yoğun bir baş ağrısıyla birlikte diliniz damağınız kurumuş bir şekilde uyanırsınız. yanıyorsunuzdur. hemen yanınızdaki su şişesine elinizi atarsınız. o da ne? içi boş. ev arkadaşınız içmiş. mecburen çeşmeden akan suya benzer şeyi içmek zorunda kalırsınız. o an işte bu andır...
bir hevesle mutfağa gidip, kendinize aldığınız yiyeceği(içeceği) bilgisayar başında afiyetle yemeyi(içmeyi) hayal ederken, onun tarafından çoktan yenmiş olduğunu fark ettiğiniz andır.
temizlik yaptığı günün akşamı bir kaç saatliğine dışarı çıkıp eve geri geldiğinde sigara kokusu, cips, çekirdek çöpleri ve yere dökülmüş, yapış yapış olmuş kola ile karşılaşılan andır o an.
bir kaç saat içinde bunları daha saymadığım bir çok seyi yaptığına inanamıyorum. başarı böyle bir azim işte..
- senin kıyafetlerini giymemesini söylemene rağmen giymeye devam etmesi.
- senin onca para verip aldığın ayakkabıyı 'kanka benim krampon yoktu' muhabbetine giyip daha sonra ayakkabıyı kenara açılmış olarak teslim etmesi.
- gecenin saat 3'ünde sarhoş bir şekilde kızlı erkekli 10 kişi eve gelmesi. (yılbaşı hariç)
- yatağımda misafir sevgili ağırlaması.
- arazi dersi öncesi jeolog çekicimi masayı tamir etmek için alıp sonra yerine koymaması, bulamayınca arazi dersinde kalmam.