aslında saymakla bitmez birkaç örnek vermek gerekirse,
- önüne aynayı alıp neresinde sivilce bulursa sıkıyor.
- kendi odasınınki hariç, hiçbir kapı kolunu çıplak elle tutamıyor.
- perdeleri sadece sabah açıyor 07:00-11:00 arası gibi.
yatağının başına balgam poşeti asması. adam deli gibi sigara içiyordu. geceleri de sabaha kadar öksürüp balgam çıkarıyordu. peçete yetişmiyor, her seferinde kalkıp banyoya gitmeye de üşeniyor. o sebeple yatak topuzunun başına bir poşet asıp o poşete tükürüyordu. haftada bir değişirdi o poşet. evet böyle bir adamla 4 yıl aynı evde kaldım ben. o yüzden midemi kolay kolay bulandıramaz hiçbirşey.
Boynunu rango gibi uzatıp kurduğu her cümlede iki-üç kez 'gerçekten' demesi. Ayrıca ölü bir kedi gibi kokması, devamlı aynı elbiseleri giymesi, kahvaltı da bile sarımsak yemesi...
Banyo yaptiktan sonra spor yapmasi.
Atistirmalik bir sey yese bile aninda gidip dislerini fircalamasi.
Camasirlarini kendisi elde yikamasi ve 2 gunde bir pijama degistirmesi.
gecenin 4 ünde çorbanın içine cips atıp iştahla yemesi
kafası iyiyken taciz etmesi
sabah beni uyandır diye sıkı sıkı tembihleyip sabah uyandırdığımda "bıktım senden kadın" diye evi yıkması
bikaç gün görmedikten sonraki ilk görüşmede suratıma aşık aşık bakmasıyla gelen "lan?!" tepkim
uzar da uzar, dertliyim sözlük.
evin yapısı gereği odama varmak için onun odasından geçmem gerekiyor. odasından geçerken ışık kapalı, uyuyor sanıyorum. sonra odama gelince duyuyorum ki yine sevgilisiyle konuşuyor webcam'de. ulan neyse ben...
horluyor tek problemi bu. hart hurt diye sesler yapınca bazen kendini düzeltiyor ama düzeltmediği zamanlarda uykumun içine sıçıyor be sözlük. kalkıp film izliyorum ben de ne yapayım bir şeyler düşüneceğiz.
bizimkisi evde 3 paket mercimek varken 2 paket daha alır. hazır çorbanın yanına pirinç pilavı yapar. kız arkadaşı geldiği zaman bütün odaların kapılarını kapatır sıkı sıkı. sanki üstüne atlayacağız kızda bişeye benzese bari.
1. "ben yatıyorum" deyip 1 saat sonra "uyuyamadım sıkıldım kalk" diye odaya gelmesi. ben uyudum mal herif. git yat işte.
2. yemeklerden sonra çok düzenli bulaşık yıkaması. vize dönemi bile öğrenci evinde bulaşık birikmez mi çok eksik hissediyorum kendimi.
3. tam bir odun olması. harbi diyorum. odun biraz yontulur pardon, bu adam kütük. kız arkadaşını eve getirip yemek yaptırtması. sadece yemek yaptırtıyor kıza öküz herif. otur, sevgili olmanın tadını çıkar işte.
4. evin içinde boxerla geziyor adam. pantalon giyse de o götü mutlaka görüyorum.
5. adam gibi adamdır. harbiden. kardeşimden, belki ailemden bile daha yakınımdır kendisi. her işime koşar, her şeyimi yapar. birinci sınıftayken sabundan diş yapamıyorum diye benimle beraber diş yapmayı öğrendi. az mı onun yaptığı dişleri götürdüydüm... fazla iyi niyetlidir, ama iyi niyetli olduğu insan nadirdir. sınav dönemimde yemeğimi yapar(yaptırır), kahve çay servisi yapar. "su!" diye böğürürüm, suyu odama getirir. adamın dibidir.
oturduğu yerde eli yüzünde uyuyakalmasıdır. normal bi durum gibi gözüküyor ama sürekli bu şekilde olması ve kanka kalk yatağına yat olum dediğimizde yok yok uyumuyorum ya öyle dalmışım demesidir. amk ne dalması biraz daha beklesek horlucan pezevenk. ( iç ses) he tamam ozaman kankacım (dış ses)
derdi. tuvalete girdiğinde evin içinde yankılanacak şekilde,
- çaaat, çaaaat, çaaaaaat,
sesleri gelirdi. banyoya girdikten tam 2 saat sonra çıkardı. ilk seferinde elektrikli şofbenden zehirlenmiş olabileceğini düşünüp öldü diye galiba diye içeri gitmiştim.
Doğum günümde bana sürpriz yaparken; yemeğimizi yememizin ardından pastayı yemek masasına gözümün önüne lark diye koyup, "iyi ki doğdun başkan, doğum günün kutlu olsun" demesi.