ileride ufak tefek şeylerden başınızın ağırması muhtemel eylem. aramayın ev arkadaşı illa daha iyi bir evde oturucam diye, daha küçük mütevazi bir evde iki kişi hiç yoksa tek kişide kalabilirsiniz. derdiniz olmaz, ailesi gelcekmiş kalcakmış, arkadaşı gelicekmiş, kız atıcakmış diye düşünmezsiniz. yapmayın olursa kendinden olur, olmazsa arayışa girmeyin ağız kokusu çekmeyin.
ah bu yangın beni öldürecek. yanıyorum, her hatırladığımda ter basıyor. bunlar, erotik bir hikayenin başlangıç cümleleri gibi olsa da gerçek öyle değil. yani sandığın gibi değil. yanlış anladın. yani biraz farklı. ya off bi dinle.
öğrencilik hayatım sürekli bir aksiyonla geçti. zaten normal bir hayatımın olduğunu da söyleyemem. üniversitede ilk yılımı yurtta kalarak geçirdim. hani mantık şudur; ilk yıl yurtta kal, kendine kafa dengi birini bul ve eve çık. kafamda 4 kişi belirledim. bunlar arasında seçim yapmak zorundaydım. evimi paylaşacağım kişiyi iyi seçmeliydim.
--murat--
çok yakışıklı, karizmatik ve zengin biriydi. bunlar benim için iyi bir kriterdi.
--yavuz--
tıp fakültesi 1. sınıf öğrencisiydi geleceği parlaktı.
--selim--
kafa çocuktu. yalnız kafası biraz büyüktü. ayrıca kişisel bakımına yeterince önem vermiyordu.
--tarık--
bak bu çocuğun ne olduğunu 1 yılda çözemedim. esrarengizdi. bu, onu daha çok cazip hale getiriyordu.
aslında erkeklerin kızlardan daha cazip olduğunu bilahare anlayacaktım. hayatımın aşkını seçmeme sadece dakikalar kalmıştı. şş, şaka lan saçmalamayın.
yan odada kalan sürekli çorap üzerine parmak arası terlik giyen refik'le eve çıkma kararı aldık. refik, boş zamanlarında sigara içmeyi, otsbir çekmeyi ve gazoz yudumlamayı seven bir çocuktu. hakkını yemeyelim, muhabbeti güzeldi. 6 ay sonra yollarımızı ayırdık. arasıra resmine bakıp, küfür ediyorum.
velhasıl, hiç öyle plan falan yapmayın lan. bulduğunuz ilk kişiyle eve çıkın. zaten 1 yıla kalmaz ayrılacaksınız amk.
Zannedersem de ilk günler her yeni şakın gibi kantinde anlamsızca oturuyoruz, henüz yeni tanışmaya başladığımız arkadaşlarla.
Derken Ansızın bir keltoş masaya oturdu, ama nasıl bir keltoş, tam altay keli, böyle bir rahat ki belli zaten tavırlarından üst sınıf olduğu, yenisi değil buranın benim gibi, anladım. Ayrıca pek tekin bir tip olmadığında sempatik davranmaya çalışması ve başaramamasından anladım. Sanki memleketten arkadaşım on seneden beri tanışıyoruz kendisiyle, gelir gelmez ''merhaba arkadaşlar ben ev arıyorum da yanınızda var mı boş yer'' içimden dedim; lan angut otobüste mi gidiyoruz da az ileri kay der gibi hemen araya sıkışmak istiyorsun. Zaten tipinde belliydi. At hırsızı gibi bir şey var ya eve gelse ikinci gün cüzdanından kredi kartını, nakitini çalabilecek tipte biri olduğu belli sıfatından.
Zaten özel yurttaydım o zamanlar, biz tek değiliz dedik postaladık çakalı.
gideceğim şehir belli olduğunda itina ile yapacağım eylem.
istanbulda kalsam bile ayrı eve çıkacağım için, mecbur arayacağım.
Manyağı denk gelmese bari diyeceğim de bugüne kadar bi akıllı insan bulmadı ki beni. Benim bulduklarım onlardan da felaket. Yani allah sonumu hayır etsin.
salaklıktır. ev arkadaşı aramak gibi bir durum söz konusu olamaz, kitap mı lan bu sahaf sahaf gezip arayasın. son olarak pro öğrenci olarak vereceğim nasihat;
ev arkadaşıı aranmaz, ev arkadaşı olunur, olunulur.
yapılmadığında yurda mahkum eden eylem. zordur efendim, en yakın arkadaşınla çıkarsın boku çıkar ev arkadaşından da yakın arkadaşından da olursun. çok tanımadığınla çıkarsın ya aşifte çıkar ya hırsız ya bir başka bişey. ha normali bulunur mu evet ama sabır mıknatısıdır o da. birde (bkz: quanttum ve atakan olayı).