Günümüzde her yer konut haline geldi her şekilde konut mevcut ; fakat komşuluk , arkadaşlık bu konuttan daha önemli bir yere sahip bunu anlamak için deneyimlere ihtiyacımız var elbette ; ama biz Türk toplumuyuz bizim kültürümüz de evde tuz bittiyse komşudan almak vardır ve bence bu çok önemli bir husus bunu kaybetmemeyi umuyorum toplumumuz adına ve güzel bir hikaye paylaşıyorum bu konuyla ilgili ;
Osmanlı Veziri-azamlarından Hekimoğlu Ali Paşa, çok cömert ve hal ehli bir zat idi. Onun komşularından biri, paraya ihtiyacı olduğundan, evini satılığa çıkardı. "Kaça veriyorsun?" dediler. "Yüz bin akçeye" dedi. "Senin bu küçük evin o kadar eder mi?" dediklerinde; "Ya siz, Hekimoğlu Ali Paşanın komşuluğunu kaça almak istiyorsunuz?" dedi. "Komşu satın alınır mı?" dediklerinde, "Ev komşu için alınır. iyi bir komşu bir şey istenildiğinde memnuniyetle hemen verir. istenilmezse bir şey lazım mı? diye sorar. Kendisine kötülük edene iyilik eder. işte Hekimoğlu Ali Paşa da bunlardan biridir. Böyle bir komşuya sahip olmak için evime yüz bin akçe çok mudur?"
Bu söz Hekimoğlu Ali Paşanın kulağına gidince bir hayli para verdi ve: "Bununla ihtiyacını gider, evini satma. Senin gibi kadirşinas komşudan ayrılmak istemiyorum" dedi.
önceleri dalga geçtiğim için çarpılmama sebebiyet vermiş yüzyılın önermesi.
boşa dememişler gülme komşuna gelir başına.
şimdi aşağı inip desem;
-la bebe niye duyabileceğin kadar açmıyorsun şu müziğin sesini? pavyon mu ulan burası?
kesin dayak yerim.
-bir daha şu bira şişeleriyle dolu çöp poşetlerini kapı önüne bırakırsan o şişeleri götüne sokarım tamam mı lan?
ağzımı yüzümü kırar.
kısa ve net konuşacağım, ev bakarken komşularınızı fiziksel olarak tanıyın.
dövebileceğiniz ebatlarda ise evi tutun.
sporcu, atletik, kaslı iri kıyımlara komşu olmayınız.
çok doğrudur.
üst komşunuzun yaşlı başlı çocuksuz ve az akrabalı olduğuna dikkat ediniz.
de nasıl dikkat edeceğiz evet sorun da bu zaten.
onun da çözümü emlakçıya sormak ya da gidip bakmasını söylemek olabilir. olur yani bakar o. bakar bakar eli mecbur.*
Valla özellikle büyükşehirde bitmiş bir laftır.
mesala ben 8 sene aynı apartmanda oturduktan sonra karşı binaya taşındık,bir allahın kulu yardım etmedi.
Her ne kadar gununuzde komsuluk kalmasada haklilik payi yuksek bir atasozu bizim pislik komsu bizi dinleyip komsulara soyluyormus valla duyduk sagdan soldan ne insanar var lan size ne ki kim kimle tartisti yani gelin kaynana iki ezeli rakip sana ne giriyor kaynanla ayni evde yasasan allah bilr sen ne yaparsin.
atalar bir şeyi boşuna söylemiyor. şu son 2 senedir bizzat test ettim onayladım, kötü komşu insanı canından bezdirir.
iş yerinden arkadaşım aynı zamanda üst kat komşum oluyor ve gitar çalmayı öğrenmeye çalışıyor. tam 2 senedir ama. klasik gitar, elektro gitar, bas gitar gibi çeşit çeşit toplam 5 gitarı var evinde. bir de sesi yükseltmek için amfi mi deniyor artık neyse o zımbırtıdan var. işin kötü yanı ise adamın müzik kulağı yok, ritm duygusu yok ve bunlara ek olarak bir de gitar dersi almıyor! internetteki sitelerden kendi başına aynı anda tüm tarzları öğrenmeye çalışıyor. hal böyle olunca da 2 adım ilerleyemiyor. birini bi hallet, ondan sonra diğerine geç de mi? aynı anda hem blues, hem klasik müzik, hem rock şarkı çalışmanın ne anlamı var?
peki ben bunları nası bu kadar detaylı biliyorum? ben de bilmek istemezdim elbette ama lanet apartmanın duvarları o kadar ince ki üstteki osursa alttaki duyuyor ne yazık ki. parmak egzersizi yaparken amfiye bağlıyor gitarını, ritm tutacağım derken ayağıyla pat pat ses çıkarıyor. ve en kötüsü saat mevhumu yok. gece 01.30'da da çalışıyor, sabah 05.30'da da. haftasonu da dinlemiyor, pazartesi gibi lanet hafta başını da. uyardım 50 defa kar etmedi.
yani ev alma, komşu al. komşunun kötüsü insana evini bile sattırır hocam. allahtan kiracıyım lan!
Bana göre değil, bahçeli bir evim olsa ( hoş var ama tüm komşuların balkonları dibimde) en yakın komşu da 500 metre uzakta olsa.
Günümüz için çok gerekli değil komşu.