analizi kısa tutmak açısından önce favorileri belirleyelim;
hollanda
almanya
portekiz
ispanya
italya
fransa
ingiltere
hollanda:
her turnuvaya renk katabilen bir takım olan hollanda, bu turnuvanın da favorileri arasında. kadrosuna bakıldığında neredeyse tamamına yakını üst düzey futbol oynayan oyunculardan kurulu hollanda nın tek dez avantajı var kendilerini çok üstün görmeleri.
en iyi futbolu biz oynarız edalarında olan bu takım, bana göre turnuvanın ölüm grubunda olsalarda (almanya, portekiz, danimarka) bu gruptan çıkacaklardır. çok iyi futbol oynamalarından söylemiyorum. ancak danimarka yı yeneceklerini varsayarsak portekizi geçmeleri pek zor gözükmüyor. asıl hedeflerinin portekiz ve danimarka olmasıdan yanayım. zira almanya maçı hedeflerin dışında, tamamen 2. dünya savaşı zamanından kalma bir düşmanlıkla apayrı bir maç olacak (bu rekabette 88 avrupa şampiyonasında ki olaylı maçında etkisi büyüktür) grupları geçeceklerini inandığım portakallar finale dahi çıkabilirler. ancak kupayı alacaklarına inanmıyorum. çünkü gözden kaçırılan birşey var. ingiltere gibi hollanda da daima kaybedenler arasındadır.
almanya:
''tipik turnuva takımı'' yakıştırması yapılan panzerler her turnuvada kötü dahi oynasa finalin en büyük adayıdır. ancak bu sefer çok farklı şekilde güzel oyun oynayarak en büyük iki favoriden biri olmayı hak ediyorlar. bünyesinde bulundurdukları devşirme futbolcular ile yeniçeri ocağı kültürünü benimseyen almanya kupayı alır ise buna kimse şaşırmaz. bu turnuvada almanya nın en büyükr rakibi kendisi. ancak eğer karşılarına bir turda ingiltere çıkar ise, işte o zaman sorun yok. çünkü almanya istese bile ingiltere almanya yı eleyemez.
portekiz:
avrupa nın brezilyası olarak adlandırılan bu takımın kadrosuna baktığınızda, tartışmasız turnuvanın en büyü favorisi olarak gösterirsiniz. ancak iki büyük handikaba sahip bu takım. birincisi kaleci sorunu ikincisi ise forvet sorunu. vitor baia dan sonra kalesinde güven vermeyen portekiz yıllardır bu kaleci sıkıntısı yüzünden bir çok maç kaybetmekte. kaleci sorunundan da daha kötü olan santrafor sıkıntısı ise portekizi ronaldo ya rağmen yer yer sırandan bir takım görüntüsü vermesini sağlıyor. nuno gomes ve paulete bile bu takım için 2.seviye forvetler olarak düşünülürken almeida 3.seviye bir santrafor dur bu takım için. 82 dünya kupasında dünya nın en güzel futbolunu oynayan brezilya kaleci ve beceriksiz forveti yüzünden italya ya elenmek durumunda kalmıştı. tüm fubol otoriteleri ''italya nın kalecisi zoff ve forveti rossi eğer brezilya da olsaydı gelmiş geçmiş en iyi takımı seyrediyor olabilirdik'' derken 9 kişinin sizi üst turlara çıkartabileceğini, ama bir forvet ve bir kaleci sayesinde dünya şampiyonu olabileceğinizi anlamak zor değil. kısacası ronaldo ve nani gibi günümüzün en iyi kanat oyuncularına sahip portekizin bu iki handikaptan dolayı almanya ve hollanda nın olduğu gruptan çıkması mucizeye yakın birşey.
not: portekiz tükiye maçında portekizli kalecilere ve almeida nın kaçırdığı golleri referans alabilirsiniz.
ispanya:
''tartışmasız turnuvanın en büyük favorisi''. ''onları belki almanya zorlabilir'' diyor futbol otoriteleri. ancak bu turnuvayı ispnaya kazansın eniştemi balkondan atarım. neden mi? istatistiklere bakıldığı zaman avrupa kupası arkasından dünya kupası veyahut tam tersi alan takımlar oldu. ancak avrupa kupası arkasından dünya kupası arkasından bir avrupa kupası daha. imkansız. ispanyanın yaşlanan kadrosunuda göz önünde bulundurursanız bu çok zor. david villa sakat, torres desen performası hiç ümit vermiyor. xavi, alonso, iniesta güçlü ve hızlı pres yapan bir orta saha bu üçlüden birini düşürdümü makina sekteye uğrayabilir. hala bu takım turnuvanın en büyük favorisi. final oynaması kimseyi şaşırtmaz ancak asla şampiyon olamazlar.
not: çeyrek finali geçemezlerse şaşırmayın.
italya:
hiç bir turnuvaya kesin favori olarak gitmeyen yegane takım. ''kötü futbol oynuyorlar'', yok efendim ''katenacyo savunması yapıyorlar'' ''futbolun katilleri bunlar'' diyenleri bir çok kez şaşırtan takım. büyük üstad cruyff italya için söylediklerini bir hatırlayalım
''italya ya yenilmek mi? italya ya yenilmek yenmekten çok daha zordur''
ancak azzurriler cruyff a gereken cevabı armasında ki 4 dünya kupasını sembolize eden 4 yıldızla gereken cevabı her dönem veriyor. unutulmamalıdır ki avrupa da en çok dünya şampiyonu olan dünya da hemen brezilya nın arkasından gelen takım. ve dünya şampiyonu oldukları senelerde asla favori değillerdi.
italyanlar için söylenecek fazla söze gerek yok. bu turnuvada şampiyon olacaklarını düşünmekteyim. sadece birileri oyunculara cruyff un dediklerini tekrar hatırlatsın yeter.
fransa:
2010 dünya kupası için oynanan play off maçında henry nin eliyle attırdığı golden sonra en az bir irlanda lı kadar nefret ettim bu takımdan. kupayı alamayacakları açık. o elle atırılan golün laneti üzerlerinde. yenilmekten büyük haz duyan ingiltere yi yenebilirler. ancak finali görmeleri imkansız. en azından bunun için dua edeceğim.
ingiltere:
kendi basını tarafından her turnuva nın ''en büyük'' favorisi olarak gösterilen ingiltere, her turnuvdan elenmesi de basını tarafından hep trajik bulunmuştur. ingiltere euro 96 da evsahipliği yaptığı turnuvada kupayı almayı hak eden bir futbol oynasa dahi (tabii ki) almanya ya elenmekten kurtulamamıştı.
ingiltere almanya ile eşleşene kadar üst turlara kadar çıkabilecek güçte. yanlız yıllardır çözemedikleri kaleci sıkıntıları almanya maçını dahi görmeden evlerine dönebilirler.
ingiltere nin kazanmları için çözmeleri gereken tek bir sorun var;
almanya der köşeme çekilirim. beklentilerin üstüne çıkarak sürpriz yapacak takım rusya, beklentileri karşılayamayarak sürpriz yapacak takım ise ispanya olacak.
yarı finale kadar çıkabilecek kalitede olan takımlar;
portekiz, italya, ingiltere, fransa.
gizli favoriler;
bence isveç evet güleceksiniz ama isveç dikkat edilmesi gereken bir takım ve bu avrupa şampiyonasında ses getireceklerini umuyorum. rusya' da gizli favorilerden.
benim favorimi soracak olursanız ben isveç derim. **
yüzde 70 ispanya, yüzde 20 almanya, yüzde 10 diğer takımların kupayı kazanacağını düşündüğüm organizasyon. eğer ispanya'da david villa olsa idi bu oran yüzde 90 olurdu. bence villanın olmayışı ispanya için sanıldığından daha büyük bir handikap. zira villa ispanya ve barcelona gibi set oyunu oynayan takımlarda gerekli olan aralara koşu yapan forvet özelliğine en uygun forvettir. barcelona messi gibi bir oyuncuya sahip olduğu için bu handikabı büyük ölçüde giderdi ancak eğer villa bu sezon barcelona da sakatlık yaşamasa idi bence barcolana şampiyonlar liginde messsi nin durdurulduğu chelsea gibi maçları çözebilirdi. ispanyanın forvetlerine bakacak olursak torres, llorente ve negredo; villa tipi forvet değiller. üçü de fizikleri güçlü,son derece yetenekli ve büyük golcüler ancak takıma uygun uygun forvet tipi değiller. bu tip takımların forvetinde villa gibi pır pır diye tabir edilen özelliğe sahip oyuncu olması gerekiyor. zira pep bu handikabı anladığı için ibrahimoviç ile yollarını ayırdı ve bu özelliğe uygun ama yeterli olmayan şili'li alaxis sanchez'i kadroya dahil etti. del bosque son tercihini negredo yerine soldado dan yana kullanmadığı için pişman olabilir.
tüm bunlara rağmen yine de kupanın favorisi tabi ki ispanya.
almanya ya değinecek olursak zaten bütün kupaların doğal favorisidir.
almanya'nın şampiyonluğa yakın olduğunu düşünüyorum ama her zaman ölüm grubundan gelen takımlar gruplarda sıkıntı çektiği için pek başarılı olamamışlardır. portekiz büyük ihtimalle gruptan bile çıkamayacak hollanda da turnuvanın iddialı takımlarından. roben sneijder van der vaart van persie akla ilk gelen oyuncuları güzel futbol oynuyorlar finale kalırsa pek şaşırmamak lazım. italya da yine bir şike olayı çıktı 2010 da ki hayal kırıklığından sonra yeniden yapılanma falan derken yine moralleri düştü fakat 2006 da şampiyon olurken de italya da şike olayları vardı. ek olarak da juventuslu barzagli de sakatlığı nedeniyle grup maçlarını kaçıracak. ingiltereyse turnuvaya şansız başlayacak takımlardan. daha ligler bitmeden jack wilshere sakatlanıp sezonu kapatmış ve turnuvaya da yetişemiyordu daha sonra lampard sakatlandı son olarak da gary cahill sakatlanarak kadrodan çıkartıldı. buda pek iyiye işaret değil. ama wallcot wellbeck gibi genç oyuncular, rooney gerrard gibi kaliteli isimler de sorumluluk alırlarsa neden takımı taşıyamasınlar. fransa da 2010 da ki hayal kırıklığından sonra bir şeyler yapmanın peşinde. genç oyuncular ve yıldızlarıyla nispeten iddialı gibiler bunda da diğer büyük takımların kötü gidişi etkili tabii ki. ispanya da her şey yolunda, tam olarak bir takım gibi görülse de aslında bir takım sıkıntıları mevcut. sene ortasında david villa sakatlandıktan sonra ispanya forvet hattında ki en önemli oyuncularından birini kaybetti torres ise gerçekten kötü bir dönemden geçiyordu ama neyse ki son zamanlarda biraz ritmini bulmuş gibi daha sonra puyol da sakatlandı ve bu turnuva da onu da göremeyeceğiz. savunmanın göbeğinde çok büyük ihtimalle pique ve ramos oynayacak fakat bu ikilinin de arasının iyi olmadığını herkes biliyor buna ek olarak eğer bu şekilde devam ederlerse del bosque ikisini de milli takımdan uzaklaştıracağını açıkladı. bunlara ek olarak iyileşen fabregas ispanya da moralleri düzeltti. tüm bunlara bakılınca sorunsuz tek takım almanya gibi görünüyor. bu turnuvanın en iddialı adayları da hollanda almanya ve ispanya gerçi kağıt üzerinde favori bu takımlar futbol ne olacağı belli olmuyor ve artık futbolda sadece almanlar kazanmıyor (bkz: bayern münih-chelsea). büyük takımların pek iç açıcı olmadığı bu dönemde diğer avrupa takımlarının da en azından çeyrek ya da yarı final oynaması sürpriz olmaz.