fatih terim "hadi aslanlarım, allah utandırmasın, çıkın oynayın" diye gazı veriyor. bizimkilerde milyonlarca türk'ün duaları ve kendi inançlarıyla maçı alıyorlar.
karman çorman bir dizilişimiz var, kimse ne yaptığını bilmiyor. pata küte girişiyoruz, herhangi bir düzen yok.
milli takımın; fatih terim ve futbolcular hiç konuşmadıkları halde, hiç belirlemedikleri simultane gelişen bir taktikle başarıya ulaşma durumu. ki bu durum avrupalıları hem dumura uğratmış hem de hayranlık duymalarına neden olmuştur. almanya-avusturya maçı öncesi bir avusturyalı spor yazarı almanya'yı yenmenin imkansız olmadığını türkiye-çek maçının son 15 dakikasına atıfta bulunarak örneklemiştir. aynı şekilde alman kanalından takip ettiğim italya-fransa maçında dakikalar 75'i gösterirken spiker fransa için her şey bitmiş değil türkiye de zor bir durumda iken maçı çevirmişti gibi sözler sarfetti.
farkında olmadan bir ekol oluşturduk: bunun adı türk ekolü. ne demişler aslanı yaralı bırakmayacaksın.
hırvatistan milli futbol takımı teknik direktörünün çeyrek final öncesi türkiye maçına hazırlanan oyuncularına "bu takıma gol atmalısınız" diyememesine sebep olan taktik..
yensekte, yenilsekte daha uzun yıllar çözülemeyecek olan taktiktir. iman gücü diycem velevki siyasi simge olacak, türk gücü diycem milliyetçilik olacak, ömer abi gibi kollektif futbol diycem komünizm olacak, kısacası taktik filn yalan çıkıp oynayacaksın, maç sahada kazanılır yalanı.
çözülmesi için ortada bi' taktik olması gerekir. olmayan taktiği çözmek nafiledir. o yüzden isviçreli bilim adamları boşuna araştırmasındır. azimle, inançla bu noktaya gelinmiştir. bi' de taktiğimiz olsa ortalığın mına koyarız valla.*
-topu alan direk kaleye gitsin alninin dikine...
ya siz onlara carparsiniz, ya da onlar size , faul olur.
faul atisindan karambol olursa , gol. olmazsa avut. bosverin ...
onlar akin yapsin birakin, kaleci cikarirsa cikarir , ya da direkten doner.
o yuzden, topu alan direk kaleye gitsin alninin dikine.............
................
................
siz aslansiniz , kaplansiniz... viyana kapilari.... allah allahhhhh....!
karışık gibi görülen dünya basınını hayretler içerisinde bırakan takttikdir. asına bakarsanız çözülemez midir? bakış açımızı değiştirirsek olabilir. biraz da paranoya...
mesela, çek cumuhuriyeti ve isviçre maçlarında standart oyunla 1-0 yensek bu kadar sevinir miydik? hayır. demekki madem futbol heycan ve gurur bizim için, milli takım da bunu başarıyla yapıyor. önce kötü oynuyormuş imajı verip(!) umutlarımızı köreltip, beklentimizi düşürüyor, sonra da yine kötü oynuyormuş gibi yapıp hayretler içerisinde maçı çevirmeyi biliyor. hepimizi sokaklara döktürüyor. yoksa istese rakibe bir pozisyon bile vermeden istediği her şeyi yapar yani o derece... hollanda'ya bile 10 atarız!!*
(bkz: iman gücü)
(bkz: işi zora sokmak)
aslı; topu alıp hakan şükür'e atın, o da topu tutup geri dönsün, sonra volkan alıp degaj yapsındır.
hakan şükür olmadığı için, herkes topu volkan'a atmakta, ileride hakan şükür olmadığı için de defans oyuncuları almaktadır. bu kadar bilimsel de her yerde konuşmam, bir tuvalette bir futbol konusunda. iyisiniz yine hadi.
- yaktın beni terim.. nasıl bir diziliş bu, herkes topa atlıyor sonra var güçleriyle koşup gol arıyorlar, 1.95'lik stoper sağdan kesiyor, 1.40'lık adam kafaya çıkıyor, gelen kontratakta kaleci santrforu tokatlıyor, ilk golü yiyen forma giyiyor, hakemin düdüğü gasp edilip öttürülüyor..
+ hocam terim oyuncu değiştiriyor.. sabri sarıoğlu girdi forvetlerinin yerine..
- kahretsin, yine neyin peşindesin?
fatih hoca nın cek cumhuriyeti maçında sabri nin verdiği pas sonrası topun taca cıkması üzerine 'sabri sen sağ bek oynuyorsun hamit sende açığa' demesi anlaşılmaz üzre tüylerimi diken diken etmiştir cunkü maç 0-2 ve söyleyişteki o inanç gercekten inanılmazdı. nitekim hala inanamıyorum sonuca..
çözülemeyen ise yumurta'nın ne zaman kapıya dayanacağıdır. isviçre maçında henüz 2. yarının başında, çek cumhuriyeti maçında ise 70. dakikadan sonra dayanmıştır.
ileride tuncay -nihat bunlar aynı zamanda kanatlara açılıyor ve orta sahaya gelip top alıyor, mehmet topal ve aurelio ceza sahasına girip tehlike yaratıyor, hamit kendisi maçın belirli bir dakikasına kadar sağ bekte kilitliyor.
uzun topları ceza sahasına değilde, orta saha civarına şişiriyor volkan, onları kazım veya tuncay indirip boşta duran arda,nihat,hamit sabri gibi oyunculara atıyor bu esnada orta yapılacak bir durum olursa servet bile geliyor ceza sahasına diğer durumlarda hamit boşta bekliyor, arda ceza sahası civarında dönen topları kovalıyor.
fakat en önemlisi fatih terim bağarması, evet onun sesi çıkmadan bunların hiçbiri olmuyor.