Yüreğimde Bir Delik filminde, ikisi porno film oyuncusu (Tess ve Geko), birisi porno film yönetmeni, (Rachard), birisi de Richard'ın oğlu (Eric) olan dört kişinin hayatlarının önemli bir dönemini anlatılıyor. Filmin tamamına yakını aynı zamanda stüdyo görevi de üstlenen ortak yaşam alanlarında (evlerinde) geçiyor. Film süresince zaman kavramımız parça parça edilirken, fondan gelen fütürist efeklerle bezenmiş müzikler sayesinde de anlatımın etkileyiciliği artırılmış. Filmi izledikten sonra, porno endüstrisine ve bu endüstri de yer alan insanlara ilşkin pek çok yeni bilgi ve fikir edinebiliyoruz ancak bu durum filmin endüstrinin iç yüzünü anlatmak amacıyla çekildiği anlamına gelmiyor.
Bence Lukas Moodysson bu son filmiyle, bir yandan Avrupa sinemasının sınırları ne denli zorlayabileceğine ilişkin sağlam bir örnek sunuyor bir yandan da tüm dünyadaki sineme seyircisinin, karamsar bir cevaptan yola çıkarak günlük hayatımızdaki şiddet, seks, modern dünyadaki insanları yalnızlığı, avrupa halklarının bugünü, insan bedenini metalaşma sürecinin bugün vardığı noktalar gibi temel soru ve sorunlar üzerine kafa yormasını sağlıyor
insanı aşırı derecede rahatsız eden, toplum dejenerasyonunu gözümüze gözümüze sokan film. ticari başarı güdüsüyle çekilmiş bir film olmadığı apaçık ortada zaten.
tam bir modern zaman eleştirisi olan, absürd, sansürsüz isveç filmi. filmdeki karakterlerin mutsuz, umutsuz, bir çok şeyden artık bıkıp, elini eteğini çekmiş kişiler olarak gösterilmesi nedeniyle, izlerken insanın moralini bozar, kusma sahnelerinin de etkisiyle, bitince hiç bir şey yapasınız gelmez. bunlara rağmen, filmin yönetmeni lukas moodyssson'un bence güzel bi anlatımı vardı filmde. karakterlerin bireysel konuşmalarıyla görünenle aslında kim oldukları arasındaki fark da gayet güzel yansıtılmış ama film porno yönetmeni ve oyuncularıyla geçtiğinden haliyle ortada gözükenler bi garip.
--spoiler--
garip diyorum çünkü 2 oyuncunun pipileri direk gözler önüne seriliyo ve o nedir ya?! 3 cm mi desem 5 cm mi?! o nedir ya?! ben olsam reddeder, oynamazdım o kadarcık pipiyle. ayrıca kendi oğlunun elinden bir bardak su içen babanın, suyun klozetten geldiği hakkında en ufuk bir fikri yoktu, o da ayrı bi iğrençliğiydi filmin. kızın ağzına kusmalar falan. böğk!
--spoiler--
ne zaman şöyle "normal" bir isveç filmi görürüm bilmem. ama bütünü itibariyle değerlendirecek olursam izleyin derim, bi şey kaybetmezsiniz. çeşit görürsünüz en azından.
davulun sesi uzaktan hoş gelir sözünü hatırlattı bu film bana.
nitekim bir çok ergenin bir döneminin önemli bir parçası olan porno filmlerinin arkaplanının aslında hiç de göründüğü gibi olmadığı, şiddet, seks, istismar edilme, ağır bir günümüz toplumunu eleştirme barındırıyor.
film sansür barındırmıyor lakin hiç de yazılıp çizilenlere bakarak filmden bir hatırat yazabileceğinizi düşünmeyin derim. Aksine bir süre cinsel aktivitelerinizden uzak kalmanız bile mümkündür bu filmi izledikten sonra.
son derece kötü film. Lukas Moodysson 'un mesajları kör gözün kör parmağına olmuştur, aslında olmamıştır. fucking amal , Lilja 4-ever ve Tillsammans için kesinlikle bu tarz bir yoruma girmem ama bu film zaman kaybıdır biraz.
10 üzerinden 4!
porno sektörünün aslında tahmin edilen arkaplanını "ön plana" taşıyıp gözümüze sokan bir lukas moodysson'un filmi. porno sektörünün, kadınların onurunu nasıl hiçe saydığını gözler önüne sererken kalbinizde bir delik açar.