her şey 1 kasım günü başladı. mutluydum çünkü hiç kimseyi değiştirmeye kalkmadım. olmadığım bir insan da olmak istemedim. sadece kendimdi kendime sığınan. yarı yolda bıraktıklarım oldu farkına bile varmadılar. sonuna kadar arkasında olduğum insanlarda oldu yüzüme bile bakmadılar. her zaman elimi taşın altına ilk ben attım, hiç kimse üzülmesin kırılmasın diye diye rot balansı bozulan ben oldum. vazgeçtim mi? hayır. mini etek giydiği için taciz edilmesine uygun gördüğüm düşüncelerim vardı benim, kırmızı bukleli çiçekler.
mevlananın bir sözü var.
dönerse senindir dönmezse hiç senin olamamıştır.
ulan sağda solda görüyoruz mevlana yazıyorlar altına umarım onun sözüdür.
hal böyle olunca contayı sıyırıp saçma sapan küçük ironilerime büyüklerini ekleyip en sonunda artık etrafa mutluluk sıçmaktan başka çarem kalmamıştı.