bir çok örneğini türk interaktif sözlük camiasında ve sözde entelijansiyasında gördüğümüz kimselerdir.
hoş görmek lazım tabi bunları. ne de olsa bu ikisini ayırt etmek bayağı bir yetenek ister hem de eğitim. herkes de bu ikisine sahip olamayacağına göre... ancak söyleyince de anlamamanın bir mazereti yok.
sosyoloji bilimine göre insanoğlu tarihin her döneminde "ulus" biçiminde yaşamadı arkadaşlar. kapitalizmle birlikte oluştu ulus dediğimiz şey. ondan önce var olan şeyin adı "etni"dir anthony d. smith'e göre ki başka uzmanlar da içinde etnik kelimesi geçen çeşitli tamlamalar kullanırlar. tek kelimelik olduğu için smith'in isimlendirmesini tercih ediyorum ben.
ulus; bir ülkesi, halkı, toprağı olan bir yapı olup en önemli özelliği dış dünyadan başkalaşmasını sağlayan ekonomik yapısıdır. söz konusu bu ekonomik yapı kendi kendini beslemek, siyasal karar alma mekanizmalarını dış etkilerden korumak ve en önemlisi de var olmasını sağlayan dengelerin değişmesiyle kısa sürede imha olmamak için gerekli bir unsurdur.
günümüzde bu özelliklere haiz bulunmamakla birlikte etni ve ulus kavramları birbirine karıştırıldığı için kurulmuş ve zorla yaşatılmaya çalışılan ülkeler bulunmaktadır. bu zorla yaşatma kavramı emperyalistlerin garip gureba takımı için ellerini ceplerine götürmeyeceklerine göre bizzat insan kaynağının iç savaşlar ve/veya açlıkla belli bir denge haddine inene kadar imha edilmesiyle sonuçlanmaktadır. eğer bu ülkeler ulus olsalardı bu duruma indirgenmeyi kendi karar ve siyasetleriyle önleyebileceklerdi.
bu tarz ülkelerin en önemli örnekleri afrika'da birkaç bin km2'lik ülkeler olmakla birlikte topraksal büyüklüğün bu durumu engellemek açısında yeterli kaynağı sağlayamadığı aşağı yukarı türkiye büyüklüğündeki ve yer altı kaynakları açısından zengin somali örneğinde görülecektir.
eğer somali bir ulus olsaydı bu ulusun bir "etnik kökeni" olacaktı. bu köken teriminin pek kökenle ilgisi yoktur. anlatılmaya çalışılan şey ilgili ülke halkının hepsinin boyun eğmeyi bilip zorla veya güzellikle kabullendiği bir güruhtur.
örneğin bu türkiye de "ordu"dur. ordu'nun türkiye'de bulunan başka hiç bir kişi ve/veya kurum tarafından alt edilemeyeceği herkesçe bilindiği gibi halkın büyük çoğunluğunun gözünde yüksek bir prestiji vardır. ancak etnik kimliğini ulusal kimliğin yerine koyup yapaylıkla var edilmiş ülkelerde böyle bir güruh olmaması nedeniyle iç savaş çıkmaktadır.
türkiye açısından güncel örnek muhtemel kürdistan'dır. bu kurulduğu takdirde etnik kimliklerinden başka hiç bir ortak değeri paylaşmayan çeşitli grupların paylaşım savaşına konu olacaktır. hepsinin barzani'ye boyun eğmesi imkansız. barzani bir aşiret reisi barzini'ye boyun eğdirecek bir başka güç de yok. dolayısıyla "ulus" olmayan kürtlerin devlet olma yeteneği de bulunmamaktadır.
yapılacak en iyi şey kürtlere kendi ülkelerine kurşun sıkmayı bırakıp feodaliteden kurtulmalarını salık vermeleridir. kürtlerin önündeki en büyük engel türkiye değil kendi geri toplumsal yapılarıdır. "senin kültürel hakların var" diye gaz verdiğiniz bu cahil halka yapıyorsunuz, ne yapıyorsanız.