--spoiler--
Duydum ki, kaleciye pas vermeye azmediyorsun..
Etme..
Ey top tekniği var ile yok arasında olan,
Yarı sahamızı terkediyorsun.
etme.
Sen şut çekecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
Sen ayı tepemize indirmeyi kastediyorsun,
Etme.
Son çizgiden ortalasan, dokunmaz bizden kimseye.
Sen ortayı şut, şutu orta ediyorsun.
Etme.!!
--spoiler--
kenan dogulunun sifonu cekmeyip biraktigi sarkinin da sozleridir ne olursan ol ama kenan sen gelme oglum dur. ask acisini kaynama noktasina cikarir (bkz: etme diyerek icine eden adam)
Şems'in hayran bırakıcı sohbetine deli divane olan Mevlana, Şems'siz yapamaz hale gelir. Saatlerce, günlerce odadan çıkmadıkları olurmuş. Bundan dolayı halk isyan eder, Şems'i kötülermiş. Bir gün bu iki dostun muhabbetine öyle bir iftira atılmış ki, Şems dayanamamış ve şehri terk etmek zorunda kalmış. Mevlana da Şems'in hasretinden yanıp tutuşurken bu gazeli yazmış. Bu güzel gazelden ilahi aşkın tarif edilemez bir duygu olduğunu tattıran Şems'e, can dostuna olan sevgisinin ne denli büyük olduğunu anlayabiliriz.
--spoiler--
Sen yüz çeviricek olsan,ay kapkara olur gamdan.Sen ayın'da evini yıkmayı kast edıyorsun... Etme..Şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize.Sen zehri şeker şekerı zehr ediyorsun....Etme....
--spoiler--
Yılmaz erdoğan ın deyim yerindeyse aştığı, söze kelama gerek olmayan mevlana-şems eseridir. şems, çünkü o olmasa bu dizeler olmazdı:
'sen yüz çeviricek olsan, ay kapkara olur gamdan. sen ayın da evini yıkmayı kast ediyorsun, etme..
şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize,
sen zehri şeker, şekeri zehr ediyorsun; etme..'
ilk olarak elif şafak'ın aşk kitabında okuduğum, sonraları yılmaz erdoğan'dan dinlediğim şiir.
Çok yoğun duyguların ifadesi, şems ve mevlana'yı da ancak böylesi anlatabilirdi.