muallak ve tartışılası konularda taraf tutmayan insanlardır. bazı durumlarda bu tavrı takınmak gereklidir. (bkz: sen karışma dendiğinde)
ama genel olarak bu tavrı benimsemiş olan insanlar sinsi karakterli ve saman altından su yürüten tiplerdir.
suya sabuna dokunmamak ile eş anlamlı deyim. son 200-300 yıldır istikrarlı bir şekilde takındığımız tavır. bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasındır. fakat bu karışmayanlar da dokunmayanlar da yılanın hışmından hiçbir zaman kurtulamamıştır.
yahudi kültüründen dilimize aksetmiş bir kuraldan ileri gelen deyiş.
şöyle ki, yahudilik dininde, tevratta açıkca belirtildiğinden, etli gıdaların ve sütün birbirinden ayrı tutulmaları gerekir. aralarında koşer olarak nitelendirilebilecek ihtilaf olmasın diye, süt ve et ayrı ayrı yerlerde muhafaza edilir. hatta, pekçok yahudinin evinde 2 tane buzdolabı vardır. birisinde etler, diğerinde süt saklanır. aynı kültürde, etli sonrası, tatlı gıda da tüketilmez.
bu hataya düşmek, günaha girmek demek olduğundan, ikisini karıştırmamak, günlük yaşantı da maharet isteyen iş olmuş. "etliye sütlüye karışma". "etli ile sütü ayır sakat gelme.", "orta yol" gibi, açımlamalara sahip olarak, türkçemizde kendisine yer etmiştir.
Görev yaptığım kurumda mecburen yapmak zorunda olduğum davranış. Çünkü en ufak ses çıkardığında önce en zor birime sürülür hala da ses çıkarmaya devam edersen kurumdan gönderilirsin.
Aslında tüm Türkiye'yi aynı görüyorum özellikle 2011 yılından sonra en ufak çıkardığın seste boynun koparılır.
Bazen zorunda kalıyorsunuz oluyorsunuz ama huzur ve keyfinin kaçmaması için uzaklaşmak lazım bu tür şeylerden. Üzerine giderseniz üzerinize gelir cümlesinden yola çıkarak stres almaya gerek yoktur.