biz talebeyken şeydik
iyi arkadaştık şeylen
biliyorsunuz şeylen şey olunmaz
ben şeyi bitirince babam
şey dedi şey Partisine girdim
zaten şeyle evlenmiştim
şey şeye gidelim dedi gittik
şeysiz de olmuyor döndük
iki şeyim oldu büyüdüler
doktor sende bir şey var diyor simdi
tabiy bende bir şey var: sayamadığın kadar
kimse dokunamaz benim şeyime
çünkü ben bir şeyim
her şey de bir şeydir ama
ben başka bir şeyim
ben şeyim. (bkz: can yücel) sevgi duvarı.
özgürlük 2 kere 2 nin 4 ettiğini her zaman söyleyebilmektir.
george orwell-1984.
ne gariptir ki bu cümlenin geçtiği kitapta, george orwell(ingiliz istihbarat servisi ajanı olduğu yolunda güçlü kanıtlar bulunuyor) sovyet rusyadaki stalin faşizmi üzerinden "sosyalizm" i kötülemiş ve en fazal özgürlük içeren sistemi "bağnaz" ve "statükocu" ilan etmiştir.
sıradan insanların hatasına düşmüş ve stalin diktatörlüğüyle sosyalist sistemi özdeşleştirmiş ve yine "hayvan çiftliği" adlı kitabında bu hatasına devam etmiştir.
insan sevdiğinden korkar;çünkü sevdiğini kaybetmek üşütür insanı. insan seveninden korkar, çünkü o kadar sevilmişken
yüz çevirmek acı verir insana... kaybedeceği şeyi olanlar korkar! sevmediğinden ve seni sevemeyenden yana ne kaybedersin ki?
(bkz: kıl beni ey namaz!)
Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi. Sonra, aradan seneler geçtiği halde, nasıl hâlâ ona bağlı olduğumu gördükçe, ruhumda daha büyük bir infial duyuyordum.
Gerçek mü'minler ancak o mü'minlerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; karşılarında ayetleri okunduğu zaman, imanlarını artırır ve Rablerine tevekkül ederler.
Kuranı Kerim
Enfal 2
Onu özlüyorum..
Aslında onu hiç görmedim.
Yüz yüze gelmedim.
Ama onu tanıyorum.
Sesini cızırtılı bantlardan dinledim.
Hep siyah beyaz filmlerde gördüm yüzünü
Çelik bakışlarını şiirlerde okudum.
Onu yaşıyorum..
Özlü sözlerini okudum köşe başlarında
Adını her sabah okul sıralarında andım.
Şimdi 55 yıl sonra
Onunla son yolcuğa çıkıyorum.
Bir kez daha..
Onun geçtiği yollardan geçiyorum.
Yollarda bıraktığı anıların izini sürüyorum
Çektiği acıları ruhumda taşıyorum.
sevgi bir sesmiydi yoksa, uzaklaştıkça duyulmaz mıydı!
yusuf ziya bahadınlı'nın devekuşu rosa isimli kitabında gül isimli karakterin, kendisini bırakıp uzaklara giden sevgilisinin ardından sorduğu sorudur.
Birbimizden öteki'ler yaratıyoruz.Anlamadan dışlıyor,görmeden kapatıyor,tanımadan sevmediğimize kanaat getiriyoruz.Ha bire farklılıklarımıza yoğunlaşıyoruz,zerre kadar ortak noktalarımız yokmuş gibi davranarak.Birbirimize 'bizden olanlar've 'bizden olmayanlar' diye ikiye ayırıyoruz.Arada kalanlara ya da herhangi bir kutba ait olmayı reddenlere şüpheyle yaklaşıyoruz.ARAFTA kalanları anlamıyor,öteliyoruz-firarperest.
bir süre sonra.. bir eli tutmakla bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin.. ve aşkın yaşlanmak birlikte olmanın da güvende olmak anlamına gelmediğini öğrenirsin.