sen de fark ettin mi? az, dediğin, küçücük bir kelime. sadece a ve z. sadece iki harf. ama aralarında koca bir alfabe var. o alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. biri başlangıç, diğeri son. ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. yan yana gelip de birlikte okunmak için. aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. senin ve benim gibi.
bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. belki de az, hayat ve ölüm kadardır! belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. belki de az, her şey demektir. ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
bir insanı bütün olarak sevemezsin.
bir insanı o olmasaydı yine sevemezsin.
bir insanı her zaman sevemezsin.
ama bir insana her zaman değer verebilirsin.
ve bir insanı hep arayıp sorabilirsin.
ama bulamazsın.
onu çok seviyordum.
*sabahattin ali -kürk mantolu madonna
öyle ki dakikalarca sadece bu cümleyi okuyup göğsümü delercesine ağlamıştım. ruhum bok gibiydi. takılı kalmıştım. hatırlayıp hayıflandım şimdi. ah edebiyat...çok samimi
olsun. peşine takılıp kalmadan, aşkı yüceltip ilahlaştırmadan, aşkın cezbezesiyle hayali de olsa mükemmel sanılan birini sevmek yine de güzeldir. aşkın insana verdiği o sersemlik hali de bir ihtiyaçtır.
gerçeklerse daha güzeldir.
kusursuz insanı kim sevmez ki.
mesele, yanı başınızda horlayan adamı/kadını sevebilmektir.
Mustafa ulusoy
Sevgili dost,
Yalan, senin de kapını çaldı mı?ona açmadın kapıyı değil mi?
Yoksa senin de mi merhametini çaldı.
Yalan yaptığı işlere kendini inandırmasaydı, bu ladar benzemezdi gerceğe.kendi inanmasaydı, inandıramazdı.sanıyor musun ki aldatabilirdi, yalan yalan olsaydı.....
"Gerçeği yaşamak, söylemek kadar kolay olmaz hiçbir zaman.bizim dünyamızdaki bazı gerçekler yalnızcs başkalarının yaşaması içindir.mesela, gen ölünmesi gerekiyorsa, insan gençken de ölebiliyorsa, dışarılarda bir yerlerde genç yaşında ölecek birileri mutlaka vardır."
Belki de gitmek gerekir henüz cok bağlanmadan.
Cünkü asktan korkmalı.
Tüm fedakarlıkları göze alanlar simdi yalnızlığa mahkumlar.
Belki de hic baslamamak gerekir veya kendi icinde sevip kendince yaşamak.
Cünkü sevildiğini hissedenler seveni acının koynuna atıp gittiler.
Belki de sadece bir sokak köpeğini veya kelimeleri sevmeli.
Cünkü insanlar nankörler.
Cünkü insanlar duyarsız ve ihaneti severler.
M.ali kılınc.