Bir köpeğiniz varsa, geleceği şeyin et kokusu olması şart değildir. Siz bir şey yiyorsanız yanıbaşınıza oturup, sanki günlerdir aç kalmış gibi bakışla en masum tavrını takınır. Göz teması kurmaya çalışır. Delici bakışları işe yaramazsa, pati vermeye başlar. Öyle ya da böyle alır elinizdekini.
Kedi ya da köpek ise yemeğinize ortak olan hayvanlardır. ilk başta boncuk boncuk bakan gözleriyle sizi tavlar ve ilk lokmasını alır. Gözlerini tekrar üzerinize diker, dayanamaz yine verirsiniz. Kedi gözlerinizi üzerine diktikçe ve tabaktaki yemeğiniz bitmedikçe vicdanınızla oynarlar. Sonuçta bir bakmışsınız ki, tabağınızdaki yemeğin yarısını götürmüş ve size ortak olmuştur. En gıcık olunan an ise, birlikte yemek yedikten sonra hesap geldiğinde havaya bakıp dişlerini kürdanla karıştıran tipler gibi, tabaktaki yemeğin bittiğini anladığı an, sanki biraz önce tabağınızdaki yemeği paylaşan siz değilmişsiniz gibi triplere girerek yan masaya akmasıdır.
