etin kilosunun 20 lira değil de 250 lira olmasıdır. zengin yandaşlar her halukarda alır eti ama ben o fakir yandaşları merak ediyorum. hadi benim gibileri bi çorba bi makarna yaşarız. ama öyle kapısına yarım kilo et yollayana, bi kilo yenmeyen bulgur, 2 ton yanmayan kömür verene ülkeyi peşkeş çekenlerin sonu ne olcak? bazıları kendini abd ye atar rahatlar, zaten sülalesi orda, peki sen ne yapcan benim fakir vatandaşım?(ki hayat yiyecek, içicek, ısınmaktan ibaret değil, nerde sende kültürlü olayım, sosyalleşeyim gibi olgular, anca ye iç sıç) sen alışmışsın dilenmeye.. erzağın geliyor, odunun kömürün geliyor. peki bunlar bir gün (ki hiç uzak değil o gün) kesildiğinde bakalım ne yapacaksın. etin kilosunun 250 lira; benzinin litresinin 50 lira; kiraların en az 1500 lira ve buna karşın asgari ücretin 300 lira olması gibi güzel günlere hep beraber inşallah.
gelecekle ilgili çekilmiş bilim kurgu filmler gibi, bir bardak içme suyuna muhtaç olunacak günlerden bir kesittir. çünkü gerçekten dünyayı hızla sömürüyoruz.
devletin isterse yapabileceği zamdır. 250 lira yapacaksa önce 300 lira yapar. sonra millet ağlamaya başlar, bağırışır falan. sonra 250 liraya indirir. halkımızda "oh tamam devlet bizi düşünüyor der yüzü güler alır.
(bkz: şeçimden sonra bize her şey müstehak, skimde olmaz artık ben nasılsa alırım diyen insan)