Yıllarca yediğimiz, anısına şiirler yazdığımız, çocukluğumuzun ve gençliğimizin ve dahi şu anımızın bile vazgeçilmezi olan şanı büyük eti pufun; malzemeden çalınmış, boyutu küçültülmüş ve yalandan göz boyamak için, sandalyenin altına sürülen sümük gibi ortasına bir damla çikolata sürülmüş versiyonudur pufi.
Ahlaksızlıktır, aymazlıktır, yahudi zihniyetinin tezahürüdür, şark kurnazlığıdır.
Nerede yusyuvarlak ve kocaman bisküvinin üzerine, Konya aleattin tepesi gibi bol bulamaç sıkılmış gerçek etipuf dolgusu; nerede kare, güççücük ve incecik bisküvinin üzerine keçi boku kadar sıkılmış 4 damla marşmelov bozması. Üzerindeki çikolata deseni de sıçtık bari tüyü de dikelim der gibi bir mesaj vermektedir. Bir kere eti puf dediğin delikanlıdır. Şeffaftır. içi dışı bir ve gayet açıktır. Pufi ise sahtekardır, kapalı ambalajın içinde kendi acizliğini gizlemektedir adeta.
ülkere karşı dimdik durmuş koca çınar, yılların etisi ne yapmak, nereye varmak istemektedir! Derhal bu aymazlıltan dönmeli, bu fetöcü zihniyetten vazgeçmeli ve aslanlar gibi eti puf adamlığının yanında tekrar yerini almalıdır.
Bakınız bu aslanımız canımız ciğerimiz eti pufumuz,