Kimse ölümü istemez. Ama o kalabalıkta koca koca taşlar atılırken o polisin üzerine o adamın havaya ateş açması bir reflekstir. Bir kere de katil olarak o kalabalığı görün, onların hiç mi payı yok ?
hakkında yeni bir video falan düşmemiştir. ta temmuzdan beri youtube da olan videodur. ki videoda da polis mahkemede söylediğinin aynısını söyledi zaten temcit pilavı muhabbetine çevirmeye gerek yok.
ahmetler mehmetler ethemler ölmeyeydi iyiydi. polis ateş etmek zorunda kalmayaydı kardeşlikten dem vuruyoruz ya öyle yaşayaydık iyiydi. ama olmadı. ethem ve başka birileri daha öldü. üç tane ağaç için değer miydi taş atmaya, dükkanları paramparça etmeye, yine ananın babanın maaşlarından kesilecek vergilerle onarılacağını bildiğin halde şehri yıkmaya? neyse olan oldu. ölen öldüğü ile kaldı. yazık oldu. ama hala şunu anlayamam. ağaç için eylem yapan adamların ellerinde ibrahim kaypakkaya posterleri vardı. o neydi la öyle. o adam ağacı sevmezdi ki. düzen için silah şart diyen bir adam, azılı bir teröristti. ağaçları, fidanları yıkan bir adamdı. etheminde bir fotoğafını görmüştüm teröristin mezarının başında. şimdi etheme şehit diyorsunuz. o zaman ibrahim şehit o zaman dağda köpek gibi geberenler şehit. bunu anlamıyorum. sonuç itibariyle bir insan öldü, bir ananın bağrına ateş düştü. yazık. ama şunu göremeyenler kanımca cahilin önde gidenleridir. ethem bir piyondu ve ondan çoktu. nerde koca kafalar? hiç sesleri çıkıyor mu? çıkmaz. ethem bu oyunda kullanılanlardan sadece bir tanesiydi. kendi izin vermişti oynanmasına ama siz vermeyin. sizlerle oynamasınlar, kullanmasınlar sizi ki ananızın bağrına ateş düşmesin.
1 Haziran Taksim Gezi Parkı olaylarında polis memuru Ahmet Şahbaz'ın açtığı ateş sonucunda başına isabet eden bir mermi ile yaralandı. Birkaç gün içerisinde tüm organları iflas etti ve 14. günün sonunda öldü.
zebanilerle çifte telli oynamaktadır şu anda, rabbin kim, kitabın ne, sorularına atatürk, atatürk diye cevap vermeye çalışmaktadır.
koca atamdan oradan uzanıp benmi dedim lan bana tapın diye, ben sizi ilmi gösterdim demektedir.
(#21743836) da yazmışım da eksik kalmış, çok önemli bir kaybımız olan türk vatandaşıdır, kardeşimdir.
hakkında yazılanları okuyorum da... hepinize yanıt vereceğim, tüm çamur ve pislik atanlara.
1) terörist olduğu iddiası: ethem'in terörist, marjinal solcu olup polise zarar vermesi, polise taş atması hatta öldürme amacı olduğu söylenegelmiş. be aptallar, sırf ethem mi var orada? polise zarar verme amacı olsa, oradakilerden hiçbiri hiçbirşey yapamaz mıydı? üstelik polis üniformasındaki katil kurşun sıkmışken! kaldı ki, ethem'in tabancanın çekildiği anda tabancayı çeken adamla ne alakası var ki? ya ciddiye alıp yazmak ayrı salaklık ama ne yapayım seviyeyi düştük bir kere. devam edelim.
2) niye önem verildiği: evet, çok şehitler oldu, ethem kadar adlarını anamadık. şu vatana hizmet etmiş kimler kimler var ki, uğrunda canını bile vermiş, belki daha büyük fedakarlıklar yapmış da biz bilmiyoruz, hakkını veremiyoruz. ama farkında mısınız kafatasçılar, ölümlerden ne kadar basit bahseder oldunuz? biz burada, sadece haklı olduğu davayı savunmak için günlük yaşadığı sokağa adım atmış genç bir adamın beynine giren kurşunu sorguluyoruz. o kurşun ki kendisi, içinden çıktığı tabanca ve ateş eden kişinin finansmanını sağlayan vatandaşlardan, belki de ethem'in maaşından kesilerek alınan vergiler. bunun vehametini daha ne kadar görmezden geleceksiniz be öküz sürüleri? ben istiklal caddesi'ndeki eski işyerimden çıkarken her akşam polis konvoylarına denk gelmekten artık istifra edesim geliyordu. kaldı ki, günlük yürüdüğüm yolu kapatıp konuştuğum cep telefonundan huylanan adamlar. korkuyorum, acaba birisi kafaya takar da bok yoluna gider miyim diye tırıs tırıs gidiyorum yanlarından. peki bu adamlar niye 3-5 kişi toplansa bile 3-4 otobüs ve koruyucu kıyafetlerle doluşuyorlar taksim'e? eğitimini almadılar mı, bir tanesi birkaç adamı etkisiz hale getirebilecek olması lazımken, sivil başına bir otobüs adam? ne hakla beni normal bir günde endişeye sürüklüyorlar, niye yolumu değiştirmek zorunda kalıyorum, niye insan gibi hayatıma devam edemiyorum?? bu soruların bir tanesini bir kere aklınızdan geçirmediniz değil mi aptallar, işte ethem bu ve bunun gibi birçok soruyu hem de sadece kendisi için aklından geçirmiyor olmalıydı ki, hiç ilgisi olmayan insanlar zulüm görürken ona tepki göstermek için sokağa çıktı ve nereden geldiğini belki de hiç anlamadığı bir kurşunu kafasına yeyiverdi.
3) neden ethem: ikinci maddede yeterince açıkladım ama vurgulamak için ayrıca yazmam gerektiğini düşünüyorum. şu çivisi çıkmış ülkede, milletvekili, trilyoner iş adamları, medya patronları, gazeteciler, adam görünümlü birçok insan müsveddesi var ki, başkasının fikri ve isteğini takip etmekten başka hiçbir işi yok. ve bunun karşılığında elde ettiği imkanlar hepimizin cebinden çıkanlarla finanse ediliyor. üstelik bunu devam ettirmeme seçeneğini seçtiği anda elindekini kaybeder ve hiçbir yerde de dikiş tutturamaz bir ton beceriksiz tip! ethem kimseye muhtaç olmayan, mesleği olan bir kardeşimdi. eminim çalıştığı yerden çıkartılsa, şu veya bu şekilde hayatını devam ettirecek beceride bir insandı. mal varlıkları yoktu, ama bir fikri vardı, onu da savunurken öl-dü-rül-dü! kat-le-dil-di! bakın saydığım sınıflardaki bir sürü zavallıya, herşeyleri var ama kendilerine ait, hayata dair, çevresindeki insanlara dair söyleyebilecekler tek özgün fikirleri yok. o yüzdendir ki, kısa bir süre sonra hiçbirini hatırlamayacağız. ama sadece bir fikri olan ve bunu savunurken ölen ethem'i ne unutacağız ne de unutturacağız.
daha da anlamıyorsanız işimiz yok kardeşim sizin gibilerle! ne de olsa devran döner, bu hükümet değişirse yeni gelenden yana dümen kırarsınız. solcu olursa solcu, kürt olursa kürtçü, keşiş olsa budist olursunuz.
Edit: 4) polisten yana (!) tavır takınanlar: ulan ikiyüzlü aşağılık ibneler, mustafa sarı yı kim anıyor ha? onun gibi binlerce polis gezi direnişinde mahvoldu, adamları istanbul'a taşıyıp kalacak yer ayarlamamışlar, polisler parkta yatmış. bitirmeden evinize yollamayız demişler, sefil etmişler. koca komiser yorgunluktan bitkin düşmüş ve can vermiş, hani ondan yana çıksanıza? gezi de hükümete arka çıkıp, 17 aralık tan sonra sadece görevini yaptı diye sürülen, kovulanlarla ilgili bir kişi çıksın da desin be haksızlık yapıldı diye. işte o polislerin arkasında sizin gibi ibneler durmaz, ama ethem yaşasaydı eminim söyleyecekleri olurdu.
işçiydi. kazandığı tüm paraları alnının hakkıyla kazandı. evet belki, ev kirasını öderken zorluk çekti. belki peynir alırken et alırken 1 kilo bile alamadı ama, en azından yerken boğazından helal lokma geçti. mekanı cennet olsun.
Davasının 5. Duruşması bugun saat 10'da gerçekleşecektir. Ethem'in davası diğerlerine göre biraz daha zorludur çünkü o hem örgütlenmiştir hem de alevidir. Umuyoruz adalet er ya da geç yerini bulur.
dhkp-c militanı olarak hangi eylemlerde rol aldığını merak ettiğim insan. he eğer ki dhkp-c militanı olmak için odasının duvarında ibrahim kaypakkaya resmi bulundurması yeterli ise odasında kazım koyuncu posteri bulunduran biri olarak ne ile yaftalanacağımı da şimdiden merak etmekteyim.
gezi parkı sürecinden bu yana neredeyse 1 yıl geçti.
ethem'i vuran polis memuru ahmet şahbaz ve onu koruyan zihniyet ise bu ülkenin başına gelmiş olan her türlü olumsuzluğun mimarı olarak hala aynı düzende devam etTiRMEKte.
ankara'da da, eskişehir'de de...
zihniyet aynı iken yer fark etmiyor çünkü.
çünkü emri ''o'' verdi.
ahmet şahbaz ise emir kulu.
bugün susmuş yine.
mert ağlasın, namert olan utansın elbet.
ama unutmasın,
bir daha hiç konuşmamak üzere sustuğu zaman ben af etsem etmez allah diyen insanlar onun karşısında belirecek.
ülkede terörist, anarşist, her türlü ideolojiye sahip bir birey olabilirsin ama hükumet yandaşı asla. polis olursan ne yaparsan yap suçlusun ve bu adam terörist bile olsa öldüğü için haklı.
canını yok bir ideoloji uğruna kaybetmesi can sıkıcı olan şahıs ethem. allah rahmet eylesin. diyecek sözümüz yok başka da.
